8..ALA Suresi

                                      ALA Suresi


                   Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
 .Rabbinin o yüce adını tespih et;
     .O ki yarattı, düzene koydu,
 .O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı.
          .O ki otlağı çıkardı,
    .Sonra da onu sellerin sürüklediği morarmış bir atık haline getirdi.
        . Seni/sana okutacağız da artık unutmayacaksın.
   .Allah'ın dilediği müstesna. O, açıklananı da gizleneni de bilir.
                    
  .Sana, en kolay olanı kolaylaştıracağız.
      . Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver.
        .İçine ürperti düşen, öğüt alacaktır.
           . İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır.
  .En büyük ateşe girer o.
      .Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.
                        
.Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir.
     .Rabbinin adını anmış, namaz kılıp da dua etmiştir o.
                         
.Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz.
    .Oysaki sonraki hayat daha mutlu, daha kalıcıdır.
      .Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır.
        .İbrahim'in ve Mûsa'nın sayfalarında.


  NOT: Bu bir davettir.Lütfen iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okuyun….TEŞEKKÜR EDERİM…                                            
                                                                                   

7..TEKVİR Suresi

                                      TEKVİR Suresi

                 Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
                     .Güneş büzülüp dürüldüğünde,
                .Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,
                      .Dağlar yürütüldüğünde,
        
      . O bakmaya kıyılmayan develer                                         kendi hallerine bırakıldığında,
  . Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,
                     . Denizler kaynatıldığında,
                .Benlikler çiftleştirildiğinde,
                 . O diri diri gömülen kız çocuğuna   sorulduğunda,
     .Hangi günah yüzünden öldürüldü diye!
.Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda,
        .  Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde,
                  .Cehennem kızıştırıldığında,
                    .  Cennet yaklaştırıldığında,
      . Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır.
       . Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere,
                 .Akıp akıp giderek yuvasına girenlere,
          .Beriye geldiği ve geriye döndüğü zaman geceye,
      .Ve soluyarak açıldığı zaman  sabaha,
       . Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.
           . Çok güçlüdür o elçi, Arş sahibinin katında saygındır.
     .İtaat edilir orada kendisine, emindir.
         .Ve arkadaşınız bir cin çarpmış değildir.
           .Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.
              . O, gayb konusunda cimri değildir.
         .Ve o, kovulmuş şeytanın sözü değildir.
              . Hal böyle iken nereye gidiyorsunuz?
                 .O, âlemlere bir öğütten başka şey değildir.
                   .İçinizden, dosdoğru yürümek isteyen için.
        . Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz


       NOT: Bu bir davettir LÜTFEN KURAN OKUYUN. Başlangıç için iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN meali okumayı tercih edin. Ve lütfen okuduktan sonra okumayanlara davette bulunun.. TEŞEKKÜR EDERİM

                                                  
                                               

                 

6.. TEBBET Suresi

                TEBBET Suresi


                        Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
         .  Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!
                  .Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
            . Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;
                       .Karısı da,
      .  Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...


    NOT: Sizlerden iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okumanızı rica ediyorum.. TEŞEKKÜR EDERİM…




5..FATİHA Suresi

FATİHA   Suresi 
                                
 Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...
       . Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır
          . Rahman'dır, Rahîm'dir O.
             .Din gününün Mâlik'i, sultanıdır O...
            . Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
   . Dosdoğru giden yola ilet bizi...
       . Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa
                             saplanmamışların yoluna...
                         


        NOT:  Biliyoruz ki uydurulan her tür din insan yaşantısına  ve toplumuna zarardır. Doğruyu bulmamız için lütfen iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okuyalım..Okuduktan sonra da okunması için teklifte bulunalım…TEŞEKKÜR EDERİM…

                                

4..MÜDDESSİR Suresi

                 MÜDDESSİR Suresi

                           
           Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...
          . Ey örtüsüne bürünen!
  kuranı kerim ile ilgili görsel sonucu . Kalk da uyar!
 . Rabbinin yüceliğini duyur!
       . Temizle giysilerini!
. Uzaklaştır kendinden pisliği!
   . Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!
. Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!
     . O boruya üfürüldüğünde,
.İşte o gün çok zorlu, çok çetin bir gündür.
      . Küfre batmışlar için hiç de kolay değildir.
. Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!
         . Hesapsız bir mal verdim ona.
         . Göz doyurucu oğullar verdim.
  . Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.
     . Tüm bunlardan sonra hırs ile daha da artırmamı istiyor.
   . Hayır, iş sanıldığı gibi değil! O, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
        . Ben onu dik bir yola süreceğim.
 . Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
       . Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı!
. Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?!
                   
       . Sonra baktı.
. Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.
       . Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.
 . Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."
      . "İnsan sözünden başka bir şey değil bu."
              . Onu Sekar'a fırlatacağım.
      . Bilir misin nedir Sekar?
     . Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.
       . İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o.
   . Üzerinde ondokuz vardır onun. 
    . Biz, cehennem yârânını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir
imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir.
              . Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin olsun Ay'a,
      . Yemin olsun geceye, sırtını döndüğünde;
   . Yemin olsun sabaha, ağarıp ışıdığında,
        . Ki o gerçekten en büyüklerden biridir.
. İnsan için bir uyarıcıdır.
   . Sizden, öne geçmek yahut arkaya kalmak/erken davranmak yahut gecikmek isteyen için.
   . Her benlik öz kazancının bir karşılığıdır.
          . Uğur ve bereket yârânı müstesna.
 . Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,
          . Suçlular hakkında:
 . "Sizi Sekar'a sürükleyen nedir?"
. Cevap verdiler: "Namaz kılıp dua edenlerden değildik."
       . "Yoksulu yedirip doyurmuyorduk." 
 . "Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
         . "Din gününü yalanlıyorduk."
      . "Nihayet, tartışılmaz ve karşı çıkılmaz bilgi önümüze dikildi."
 . Artık yarar sağlamaz onlara şefaatçilerin şefaati.
                         
. Ne oluyor onlara da öğüt verip düşündüren şeyden yüz çeviriyorlar?

       . Sağa-sola kaçışan yaban eşekleri gibidirler,
     . Arslandan ürkmüşlerdir.
 . İçlerinden her kişi de istiyor ki, kendisine açılıp saçılmış sayfalar verilsin.
     . Hayır, öyle şey olmaz! Doğrusu şu ki, âhiretten korkmuyorlar.
   . Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür.
   . Dileyen düşünür onu, öğüt alır.
      . Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur.
                     
      NOT: Bu bir davettir.Lütfen iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okuyun….TEŞEKKÜR EDERİM…