57...LUKMAN SURESİ

    57...LUKMAN SURESİ    
                                                    
  Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...
               . Elif, Lâm, Mîm.
. İşte sana, o hikmetlere dolu Kitap'ın ayetleri.
. İyilik ve güzellik sergileyenlere bir rahmet ve bir kılavuz olarak;
. Ki onlar namazı kılarlar, zekâtı verirler. Ve onlar âhirete de 

gözle görmüşçesine inanırlar.
. İşte onlardır Rablerinden bir kılavulanma üzere olanlar; işte onlardır gerçek kurtuluşu bulanlar.
. İnsanlardan öylesi vardır ki, 
Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu 

alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
. Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları

 hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula.
. İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için 
nimetlerle dolu cennetler vardır.
. Sürekli kalacaklardır orada. Allah'ın hak vaadidir bu. Azîz'dir, Hakîm'dir O.
 . Gökleri direksiz-desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve
yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar,
dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir 
su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik.
. İşte Allah'ın yaratışı/yarattıkları! Hadi gösterin bana onun dışındakiler ne yaratmıştır? Hayır, hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler.
. Yemin olsun, biz, Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük edense şunu bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.
. Hani, Lukman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: "Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir zulümdür."
. Biz, insana anne-babasını önerdik: 
Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır.
. Eğer onlar, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla
                                    
 dünyada örfe uygun geçin; ama bana yönelenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. Yapıp ettiklerinizi size haber vereceğim.
. "Oğulcuğum, şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal dânesi 
ağırlığında olsa, bir kayanın bağrına veya göklere, yahut yerin 
bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya getirir. Çünkü Allah Latif'tir, lütfu sınırsızdır; Habîr'dir, herşeyten haberdardır."
                                
. "Yavrucuğum; namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene 

özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu/önemli işlerdendir."
 . "Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde
kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula-kurula kendini övenlerin 
hiçbirini sevmez." . "Yürüyüşünde doğal ol, sesini alçalt. Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir."

. Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve 
                           
görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan 
                                                  
öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.
                                           
        
. Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı
            
 verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye 
uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?
. Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah'a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. İş ve oluşların sonu Allah'a varır.
. İnkâr edenin küfrü seni tasalandırmasın! Onların dönüşü 
bizedir; yapıp ettiklerini onlara haber vereceğiz. Kuşkusuz, Allah, göğüslerin içindekini bilmektedir.



. Onları birazcık nimetlendiriyoruz. Sonunda hepsini şiddetli bir azaba süreceğiz.
. Eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye
sorarsan yemin olsun, "Allah" derler. De ki: "Hamt Allah'adır!" Ama onların çokları bilmiyorlar.
. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Kuşkusuz, 

Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir.
. Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem 

olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
. Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de bir tek canlınınki gibidir. Allah Semî'dir, Basîr'dir.
                                            . Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü 
de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun 
eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
. Bu böyledir; çünkü Allah, Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinde yalvarıp 
yakardıkları ise bâtıldır. Ve Allah Aliyy'dir, yüceliğine sınır yoktur; Kebîr'dir, büyüklüğüne sınır yoktur.
. Size, ayetlerinden göstermek için, Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır.
. Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, 
                              
dini O'na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp 

kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.
. Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine 
                             
karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; 

dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın!
. O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O 

yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. 


Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir,Habîr'dir. 


NOT:  Biliyoruz ki uydurulan her tür din insan yaşantısına  ve toplumuna zarardır. Doğruyu bulmamız için, iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okuyalım..Lütfen okuduktan sonra okunması için teklifte bulunalım…TEŞEKKÜR EDERİM…

                               

Hiç yorum yok: