. Elif, Lâm, Mîm, Râ. O Kitap’ın ayetleridir bunlar. Ve sana Rabbinden indirilen, haktır. Ne var ki, insanların çokları iman etmezler.
. Allah odur ki,
gökleri direksiz
yükseltmiştir; görüyorsunuz onları… Sonra arş üzerine egemen
olmuştur. Güneş’i ve Ay’ı da boyun
eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir
vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip
çevirir O… Ayetleri birer
birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık-seçik inanasınız.
. Yeri uzatıp döşeyen
ve onda
oturaklı dağlar ve nehirler vücuda
getiren O’dur. Bütün meyvelerden
kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze
sarıp bürümektedir O.
Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette ayetler vardır.
. Yeryüzünde birbirine
sırt vermiş
hurmalıklar vardır ki, bir tek suyla sulanırlar.Biz bunların, yemişlerde
bir kısmını diğer bir kısmına üstün kıldık. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır.
bir kısmını diğer bir kısmına üstün kıldık. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır.
. Eğer şaşıyorsan, esas
şaşılacak olan onların şu sözüdür: “Biz
toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?” Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar
vurulanlardır. Bunlar ateşe dost onların ta kendileridir; orada uzun süre kalacaklardır.
toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?” Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar
vurulanlardır. Bunlar ateşe dost onların ta kendileridir; orada uzun süre kalacaklardır.
. Senden, güzellikten
önce kötülük
istemede acele ediyorlar. Halbuki önlerinden pek çok örnek gelip geçti. Şu da bir gerçek ki, Rabbin insanlara karşı, zulümlerine rağmen af sahibidir.
Ve Rabbinin azabı elbette çok şiddetlidir.
istemede acele ediyorlar. Halbuki önlerinden pek çok örnek gelip geçti. Şu da bir gerçek ki, Rabbin insanlara karşı, zulümlerine rağmen af sahibidir.
Ve Rabbinin azabı elbette çok şiddetlidir.
“Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” Sen sadece bir uyarıcısın ve her topluluk için doğruyu ve iyiyi gösteren bir önder vardır.
. Allah her dişinin
neye gebe
olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağı bilir. O’nun katında her şey bir ölçüye bağlıdır.
olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağı bilir. O’nun katında her şey bir ölçüye bağlıdır.
. Gaybı da görünen
âlemi de
bilendir/Alîm’dir O… Kebîr,
sınırsızca büyük O’dur; Müteâl, sonsuzca yüce O’dur.
bilendir/Alîm’dir O… Kebîr,
sınırsızca büyük O’dur; Müteâl, sonsuzca yüce O’dur.
. Sizden, sözü
saklayan da açıklayan da geceye sığınıp gizlenen de gündüz yol alan da O’nun
için birdir.
. Her biri için onu
önünden ve
arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah’ın emrine
bağlı olarak koruyup denetlerler. Gerçek
şu ki Allah, bir toplumun mâruz
kaldığı şeyleri, onlar, birey olarak içlerindekini/birey olarak kendilerine
ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmez. Allah
bir topluma bir perişanlık
dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah’ın
berisinden koruyucu bir dost da olamaz.
. Size, hem korku hem
ümit olsun diye şimşeği gösteren O’dur. Yüklü yüklü bulutları da O oluşturuyor.
. Gök gürültüsü O’nu
hamd
ile tespih eder; melekler de O’ndan ürpererek… Yıldırımlar gönderir de
onlarla dilediğini çarpar. Allah,
tuzak kuranların hilelerini
. Gerçek dua yalnız
O’na/hak davet
onlara hiçbir şekilde cevap veremezler. Onlar, ağzına ulaşsın
diye iki avucunu suya doğru açan ama suya ulaşamayan birinden başkasına
benzemiyorlar. Küfre sapanların dua ve davetleri, şaşkınlığa dalmaktan başka
bir işe yaramaz.
. Göklerde ve yerde
kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah’a secde
eder.
. De ki: “Göklerin ve
yerin Rabbi kim?” De ki: “Allah.” De ki: “O’nun yanında başka evliya mı/destekçiler
mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yararsağlayıp zarar verme gücünde
değiller.” De ki: “Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa
Allah’a, tıpkı O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da
yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?” De ki: “Allah’tır
her şeyi
. Gökten bir su
indirdi de vadiler,
kendi ölçülerince/kaderlerine göre sel oldu, ardından da
sel, üste çıkan köpüğü taşır hale geldi. Bir süs
benzeri bir köpük vardır. Allah
hakla bâtılı işte böyle örneklendiriyor: Köpük, atılır gider; insanlara yararlı
olansa toprakta kalır. Allah, işte bu şekilde örnekler verir.
. Rablerinin çağrısına
olumlu cevap verenler için güzellik vardır. O’na olumlu cevap vermeyenlere
gelince, yeryüzündekilerin tamamı onların olsa, bir o kadar da ilave edilse,
kurtulmak için bunların tümünü fidye verirlerdi. Böylelerinin hesabı kötü
olacaktır;
. Rabbinden sana
indirilenin
hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı
ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.
. İşte bunlardır,
Allah’a verdikleri
. Onlar, Allah’ın
ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın
kötüsünden ürperti duyarlar.
. Onlar, Rablerinin
yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı/duayı yerine getirirler,
. Adn cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her
kapıdan yanlarına sokulurlar.. “Selam size,
sabrettiğiniz için! Ne
güzeldir şu sonsuzluk yurdu!”
derler.
. Allah’a verdikleri sözü,onu antlaşma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah’ın
birleştirilmesini
emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çıkaranlara gelince,
böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onların olacak.
. Allah, dilediği
kimse için rızkı
. Küfre sapanlar
derler ki: “Rabbinden ona bir mucize indirilseydi ya!” De ki: “Allah
dilediğini/dileyeni saptırır.
. Böyleleri, inanan ve
gönülleri Allah’ın zikriyle/Kur’an’ıyla tatmin bulan kişilerdir. Gözünüzü açın!
Gönüller yalnız Allah’ın zikriyle/Kur’an’la tatmin bulur.
. İşte seni böylece,
kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmet içinde resul kıldık
ki, onlar Rahman’a küfrederlerken sen kendilerine,
sana vahyettiğimizi
okuyasın. De ki: “O’dur benim Rabbim, ilah yok O’ndan başka, O’na dayanmışım
ben! Yalnız O’nadır tövbem!”
. Kendisiyle, dağların
yürütüldüğü yahut yerkürenin parçalandığı yahut ölülerin konuşturulduğu bir
Kur’an mı olsaydı! Hayır, iş ve oluşun tümü Allah’ındır. İman
elbette insanlara tümden hidayet
verirdi. O küfre sapanlara gelince, sanayi olarak ürettiklerinin sonucu halinde
başlarına gülle-tokmak türünden belalar inmeye devam edecek yahut o belalar
onların yurtlarının yakınına konacak. Ta,
. Yemin olsun, senden
önceki resullerle de alay
.Allah’a ortaklar
tanıdılar. Peki, her
. Dünya hayatında bir
azap var
. Sakınıp korunanlara
vaat edilen
cennetin temsilî anlatımı şu: Altından ırmaklar akar, yemişleri de
sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kâfirlerin
. Kendilerine kitap
verdiklerimiz,
sana indirilenle ferahlarlar. Ama hiziplerden bazıları onun bir
kısmını inkâr ederler. De ki: “Bana,
yalnız Allah’a kulluk etmem, O’na ortak
koşmamam emredildi. Ben O’na yakarır, O’na davet ederim. Dönüşüm de O’nadır.”
. İşte biz o Kur’an’ı
Arapça bir
hüküm kaynağı olarak indirdik. Eğer sana gelen ilimden sonra onların
keyiflerine uyarsan, Allah’tan sana ne bir dost nasip olur ne de bir koruyucu.
. Yemin olsun, biz
senden önce de
resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar verdik. Hiçbir
resul, Allah’ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre/süreç
için bir kitap vardır.
. Allah dilediğini
silip yok eder,
. Ya onlara vaat
ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O
halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer.
. Görmüyorlar mı ki
biz o yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz. Allah hükmeder; O’nun
hükmünü denetleyecek de yoktur. Hesabı çok çabuk görür O.
. Onlardan öncekiler
de tuzak
kurmuştu, ama tüm tuzaklar Allah’ındır. Her benliğin ne kazandığını O
bilir. Kâfirler de bilecek sonsuzluk yurdu kimindir!
. Küfre sapanlar: “Sen
gönderilmiş
bir elçi değilsin.” diyorlar. De ki:
Not: ALLAH'ın biz insanlara gönderdiği Kuran'ı anlayarak okuyalım ve bilgilerimizi paylaşalım.Teşekkür ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder