36.. TARIK Suresi

              TARIK SURESİ

               

            Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

.Yemin olsun göğe ve Târık'a; o, gece gelene/o, tokmak gibi 

vurana/o, çıkıverip de yürek hoplatana.
   .Nereden bileceksin sen nedir Târık?
   .Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır o.
 
  .  Hiçbir benlik yoktur ki, üzerinde bir  koruyucu/bir bekçi bulunmasın.
    .İnsan, neden yaratılmış olduğuna bir baksın!
    .Fırlayan bir suyun bir parçacağından yaratıldı o.
 . Bel ile kaburgalar arasından çıkar o su.
 .O Allah, o insanı tekrar hayata döndürmeye elbette kadirdir.
  .Sırların/gizlilerin yoklanıp ortaya çıkarılacağı gün,
      .Artık onun için ne bir kuvvet vardır ne de bir yardımcı.
      . Yemin olsun o, dönüşle/döndürümle dolu göğe,
  .Çatlayışlarla/yarılışlarla dolu yere de yemin olsun,
   .Ki o, tam bir biçimde ayırt eden bir sözdür;
   . Şaka değildir o.
      . Onlar ha bire tuzak kuruyorlar/oyun çeviriyorlar
          .Ben de tuzak kuruyorum.
     .O halde, o küfre batmışlara mühlet ver, süre tanı onlara birazcık...


             NOT: Bu bir davettir LÜTFEN KURAN OKUYUN. Başlangıç için iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN meali okumayı tercih edin. Ve lütfen okuduktan sonra okumayanlara davette bulunun.. TEŞEKKÜR EDERİM
                                                      

35.. BELED Suresi

   BELED  SURESİ

              

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
        .Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir!
 .Sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin.
   . Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki,
   .Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık
   .  O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir!
     . "Yığınlarla mal telef ettim!" diyor.
            .Hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
   .Biz ona vermedik mi iki göz.
        .Bir dil, iki dudak?
   . Kılavuzladık onu iki tepeye.
  . Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o.
        . Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?
.Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.
 . Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,
   .Yakındaki bir yetimi,
           .Yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu.
   . Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o.
    . İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları.

                   
      .Bizim ayetlerimizi tanımayanlara gelince bunlar; şomluk, uğursuzluk yâranıdır.
             .Bunların üzerine, kilitlenecek bir ateş gelecektir.




       
  NOT: Bu bir davettir LÜTFEN KURAN OKUYUN. Başlangıç için iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN meali okumayı tercih edin. Ve lütfen okuduktan sonra okumayanlara davette bulunun.. TEŞEKKÜR EDERİM
                                 
                                           

                              

34..KAF Suresi

         KAF SURESİ  

                            

               Rahman ve  Rahim Allah'ın adıyla...
         . Kaf. Şanı yüce, ilahî cömertlikle dolu Kur'an'a yemin olsun ki,
    . İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!"
   .Ölünce mi, biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu."
   .Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.
     .Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.
.Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun.
    .Yeryüzünü de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda, bakanları hayran bırakan her türlü çifti.
     . İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
     . Gökten, kutlu ve bereketli bir su indirdik de onunla bahçeler yeşerttik, hasatlanacak daneler yetiştirdik.
.Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.
     .Kullara rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir topraktan fışkırış.
    .Onlardan önce Nûh kavmi, Ress halkı, Semûd kavmi yalanlamıştı.
    . Âd, Firavun ve Lût'un halkı da...
   . Eykeliler, Tübba' kavmi de. Hepsi resulleri yalanladı da duyurulan azap hak oldu.
    . İlk yarıştan âciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde olan onlardı.

    .Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz.Biz o şah damarından daha yakınız.
      . Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır.
     .Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.
    . Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.
    .Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.
    . Her benlik, yanında bir güdücü, bir de tanık olduğu halde gelir.
        .Yemin olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin.
        .Yoldaşı şöyle der: "İşte yanımdaki, hazır!"
      . Siz, ikiniz! Tüm nankörleri, inatçıları cehenneme atın!
      .Durmadan hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi...
      . O ki, Allah'ın yanına başka bir ilah koydu.
 Artık atın onu, o şiddetli azabın içine!
   . Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
   . Allah buyurdu: "Huzurumda çekişmeyin! Ben size uyarıyı çok önceden göndermiştim."
   . "Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmetmem."
   . O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz. O ise: "Daha yok mu?" der.
     .Ve cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir.
     .İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese...
      .Görmediği halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese...
    . Esenlikle girin oraya! Sonsuzlaşma günüdür bu.
 .Orada onlar için istedikleri her şey var. Katımızda ise dahası da var.
    . Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik ki, vuruş ve tutuşları bunlardan daha zorluydu. Ülkelerde delikler açmışlardı/beldelerde kaçacak delik aradılar/beldeleri boydan boya dolaştılar. Var mı bir kaçacak yer?
     . Hiç kuşkusuz, bunda, kalbi olan yahut tam bir tanık olarak kulak veren için mutlak bir öğüt vardır...
                 

                 .Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. 
      
    .  Artık onların söylediklerine sabret ve Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin hamdiyle tespih et.
    .Gecenin bir kısmında ve secdelerin arkalarından O'nu tespih et!
     . Haykıranın çok yakın bir yerden sesleneceği günü dinle!
      .O gün o müthiş sesi hak olarak dinleyecekler. Ortaya çıkış/diriliş günüdür bu.
    .Biz, evet biz hayat veriyoruz, biz öldürüyoruz. Ve dönüş yalnız bizedir.
   .O gün, yer çatır çatır yarılıp onlardan çabucak uzaklaşır. Bu yalnız bizim için kolay olan bir haşretmedir.
       .Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver.
                         




NOT: Bu bir davettir LÜTFEN KURAN OKUYUN. Başlangıç için iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN meali okumayı tercih edin. Ve lütfen okuduktan sonra okumayanlara davette bulunun.. TEŞEKKÜR EDERİM
                                      

33.. MÜRSELAT Suresi

                      MÜRSELAT   SURES                            

        Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

.Yemin olsun, o art ardarda gönderilenlere/meleklere/rüzgârlara/vahyin bölümlerine/kalplere inen doğuşlara,

       .Esip de büküp devirenlere,
       . Dağıtıp yayanlara/diriltip harekete getirenlere,
       .Gerektiği şekilde ayıranlara,
             
  .Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,
  . Özür yahut uyarı için,
  . Ki size duyurulmuş olan mutlaka gerçekleşecektir.
  .Yıldızlar silinip süpürüldüğünde,
                                 
      . Gök yarıldığında,
         .  Dağlar un-ufak edilip savrulduğunda,
    . Resuller vakte bağlandığında,
         .Hangi gün için vakte bağlandılar?
             . Ayrım ve hüküm günü için.
 .  Ayrım ve hüküm gününü sana bildiren nedir?
     . Yalanlayanların vay haline o gün!
  .Öncekileri helâk etmedik mi?
. Sonra, geriden gelenleri de onların peşlerine takarız.
   .Biz, suçlulara işte böyle yaparız.
       .Yalanlayanların o gün vay haline
         . Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?
                    .Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.
.Bilinen bir ölçüye/süreye kadar.
      .Bir ölçüyle yaptık. Ne güzel ölçü koyanlarız biz!
       . Vay başına o gün, yalanlayanların!

   .Yeri, bir toplanma zemini yapmadık mı?
   . Diriler bakımından da ölüler bakımından da.
    .Orada oturaklı, başını yücelere kaldırmış dağlar oluşturduk. Ve size tatlı bir su içirdik.
.Vay haline o gün, yalanlayanların!
                .Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!
      .Haydi, üç çatallı gölgeye gidin!
.Ne gölgelendirir ne alevden korur.
. Gerçekten o, köşke benzer kıvılcımlar saçar.
        .  O kıvılcım sanki sarımtırak bir halat/bir deve kervanı/bakırdan bir ip gibidir.
 .Vay haline o gün, yalanlayanların!
      . Konuşamayacakları gündür bu!
      . İzin verilmez ki onlara özür dilesinler.
      .Vay haline o gün, yalanlayanların!
 .Ayırma günüdür bu! Sizinle öncekileri bir yere topladık.
       .Eğer bir hileniz/bir tuzağınız varsa, hadi hile yapıp tuzak kurun bana!
         .Vay haline o gün, yalanlayanların!
             . Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır.

   . Canlarının çektiği meyvelerle yanyanadırlar.
    . "Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."
. İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri!
   .Vay haline o gün, yalanlayanların!
           . Yiyin ve birazcık nimetlenin. Suçlularsınız siz.
                .Vay haline o gün, yalanlayanların!
                
 .Onlara, "rukû' edin!" dendiğinde rukû etmezler.
   . Vay haline o gün, yalanlayanların.
     .  Artık bundan sonra hangi hadise/söze iman edecekler?

        
NOT: Bu bir davettir LÜTFEN KURAN OKUYUN. Başlangıç için iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN meali okumayı tercih edin. Ve lütfen okuduktan sonra okumayanlara davette bulunun.. TEŞEKKÜR EDERİM..