. Zina eden kadınla zina eden erkek... Yüz vuruş vurun her birinin
ciltlerine... Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda
bunlara acıma duygusu sizi yakalamasın. Müminlerden bir grup da bunların
cezalarına tanık olsun.
. Zina eden erkeği zina eden bir kadın veya
putperest bir kadından başkası
nikâhlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest
bir erkekten başkası nikâhlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır.
. İffetli kadınlara iftira atıp da dört tanık
getirmeyenlere gelince,
onlara hemen seksen vuruş vurun. Ve onların tanıklıklarını asla kabul etmeyin.
Onlar, sapmışların ta kendileridir.
. Bu suçtan sonra tövbe edip iyi hal sergileyenler müstesna. Şu bir gerçek
ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
. Kendi eşlerine bir zina isnat edip de
. Kendi eşlerine bir zina isnat edip de
kendilerinden başka tanıkları
olmayanların her birinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden
olduğu hususunda Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır.
. Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın laneti üzerine olsun diye söz
söyler.
. İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür.
. İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür.
. Bu durumda kadının beşinci sözü, suçlayan erkek doğru söyleyenlerdense,
"Allah'ın gazabının kendisi üzerine olması"nı söylemekten ibarettir.
. Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde
. Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde
. O ifki/yalan haberi/iftirayı getirenler,
içinizden bir gruptur. Onu
sizin için şer sanmayın. Aksine, o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her
kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de
büyük bir azap vardır.
. Onu işittiğinizde, erkek ve kadın müminlerin birbirleri için iyi zanda
bulunup "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"
. Ona dört tanık getirselerdi ya! Mademki, tanıkları getiremediler, o
halde, Allah katında onlar yalancılardır.
. Eğer dünya ve âhirette Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı,
. Eğer dünya ve âhirette Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı,
. O zaman siz, onu dillerinizle birbirinize yetiştiriyordunuz ve
ağızlarınızla, hakkında
hiçbir bilginiz olmayan şeyi söylüyor, üstelik bunu
önemsiz sanıyordunuz. Oysaki Allah katında o, çok büyük bir günahtı.
. Onu duyduğunuzda, "Bu konuda söz söylememiz bize yakışmaz; hâşâ,
bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?
. Eğer iman sahipleri iseniz, Allah sizi böyle bir şeye bir daha asla dönmemeniz hususunda uyarıyor.
. Allah size ayetleri iyice açıklıyor. Allah
. Eğer iman sahipleri iseniz, Allah sizi böyle bir şeye bir daha asla dönmemeniz hususunda uyarıyor.
. Allah size ayetleri iyice açıklıyor. Allah
yayılmasını arzu edenler var ya, onlar
için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz
bilmezsiniz.
. Ya Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah Raûf'tur,
Rahîm'dir.
. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını
. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını
şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder. Allah'ın lütuf ve
rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile asla temize çıkamazdı.
Ama Allah dilediğini arıtıp temizliyor. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi
biliyor.
. Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah
yolunda hicret edenlere bir şey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş
görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
. Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp
ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir.
. O gün Allah, onlara hak ettikleri cezayı tam verecek ve Allah'ın apaçık Hak olduğunu bilecekler.
. Murdar karılar murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara... Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara... Bunlar, ötekilerin söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
. O gün Allah, onlara hak ettikleri cezayı tam verecek ve Allah'ın apaçık Hak olduğunu bilecekler.
. Murdar karılar murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara... Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara... Bunlar, ötekilerin söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
. Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahipleriyle
kaynaşıp izin almadan, bir de ev sakinlerine selam vermeden girmeyin! Düşünüp
taşınmanızı sağlamada bu sizin için daha hayırlıdır.
. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya
girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denirse, dönün; bu sizin için daha
iyi ve temizdir. Allah, yaptıklarınızı çok iyi biliyor.
. Oturanı bulunmayan ve içinde size ait eşya olan evlere girmenizde
. Oturanı bulunmayan ve içinde size ait eşya olan evlere girmenizde
. Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel
organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz,
Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
. Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel
organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar
müstesna, açmasınlar.
Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine
vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut
babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları
yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin
oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç
içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların
kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden,
gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler,
Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!
. İçinizden bekârları/dulları, bir de erkek hizmetçilerinizden ve
halayıklarınızdan durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah
onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir.
kendilerini lütfundan
zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan,
hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla
yazılı anlaşma yapın. Allah'a size verdiği
malından siz de onlara verin.
Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya
hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı
altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici,
esirgeyicidir.
. Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik
anlatan ayetler, sizden önce
gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.
. Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ
bulunan bir
kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir
yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin
ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar.
Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah,
insanlara örnekler verir. Allah her şeyi bilmektedir.
. Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde
. Öyle erler vardır ki, bir ticaret de bir alış-
veriş de onları Allah'ın
zikrinden/Kur'an'ından, namazı/duayı yerine getirmekten, zekât vermekten
alıkoyamaz. Onlar, kalplerle gözlerin döneceği/yer değiştireceği günden
korkarlar.
. Ki Allah kendilerine, yapıp işlediklerinin en güzelini versin ve
lütfundan onlara artışlar sağlasın. Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.
. Küfre sapanlara gelince, onların amelleri
. Küfre sapanlara gelince, onların amelleri
çöldeki serap gibidir ki,
susuzluktan bunalan onu su sanır. Ama ona yaklaşınca hiçbir şey bulamaz;
yanında Allah'ı bulur; O da onun hesabını eksiksiz bir biçimde görür. Allah,
hesabı çok çabuk görendir.
. Engin denizdeki karanlıklara da benzerlik
var. Üst üste dalgaların
kapladığı bir deniz. Daha üstünde de bulutlar var. Birbiri üstüne
karanlıklar... Elini çıkarsa göremeyecek halde. Allah'ın ışık vermediği kişiye
hiçbir ışık bulunamaz.
. Görmedin mi, göklerdeki ve yerdeki
şuurlular da bölük bölük olmuş
kuşlar da Allah'ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine
özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi
bilmektedir.
. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi
. Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor,
sonra onları kaynaştırıp iç içe
sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından
yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da
onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin
parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek.
. Allah, gece ile gündüzü evirip çeviriyor.
. Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde
yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah
dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir.
. Yemin olsun, biz açık-seçik bilgiler veren ayetler indirdik. Allah,
. "Allah'a ve o resule inandık, boyun eğdik." diyorlar, sonra
da içlerinden bir fırka bunun hemen ardından yüz çeviriyor. Bunlar, inanmış
insanlar değiller.
. Allah'a ve aralarında hüküm versin diye elçiye çağrıldıklarında, içlerinden bir fırka
. Allah'a ve aralarında hüküm versin diye elçiye çağrıldıklarında, içlerinden bir fırka
. Eğer gerçek, kendi lehlerine olursa boyun bükerek ona gelirler.
. Kalplerinde maraz mı var bunların, yoksa kuşkuya mı düştüler, yoksa Allah'ın ve resulünün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, hayır! Bunlar zalimlerin ta kendileri...
. Kalplerinde maraz mı var bunların, yoksa kuşkuya mı düştüler, yoksa Allah'ın ve resulünün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, hayır! Bunlar zalimlerin ta kendileri...
O'nun resulüne
çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik,
itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler.
. Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, Allah'a saygı duyan ve O'ndan
korkan kişiler, zafere ulaşanların ta kendileridir.
. Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a ant
içtiler ki, sen onlara
emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir
itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır."
. De ki: "Allah'a da itaat edin, resule de.
Eğer yüz
çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de
size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen,
açık bir tebliğden başkası değildir."
. Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza
şu vaatte
bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da
yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine
onlar için güç kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından mutlaka güvene
ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak
koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların ta
kendileridir.
. Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin,
. Sakın o küfre sapanların, yeryüzünde âciz bırakıcı güçler olduklarını
zannetme.
. Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına
gelmemiş olanlarınız sizden üç vakitte izin istesin:
Sabah namazından/duasından
önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, gün battıktan sonra yerine
getirilen namazdan/duadan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar
dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize
bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah
. Çocuklarınız ergenlik çağına ulaştığında,
kendilerinden öncekilerin
izin istediği gibi izin istesinler. Allah size ayetleri işte böyle açıklıyor.
Allah her şeyi bilir, hikmeti sınırsızdır.
. Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve
evlattan kesilen kadınların,
süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla dış giysilerini
bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz
davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi
bilir.
. Köre güçlük yoktur; topala güçlük yoktur,
hastaya güçlük yoktur. Sizin
için de gerek kendi evlerinizden gerekse şu kişilerin evlerinden yemek
yemenizde bir sakınca
yoktur: Babalarınızın evleri yahut annelerinizin evleri
yahut erkek kardeşlerinizin evleri yahut kız kardeşlerinizin evleri yahut
amcalarınızın evleri yahut halalarınızın evleri yahut teyzelerinizin evleri
yahut anahtarı size teslim edilmiş olan evler yahut arkadaşlarınızın evleri.
Hep birlikte yahut ayrı ayrı yemenizde sizin için hiçbir sakınca
yoktur. Evlere
girdiğinizde, Allah katından bir esenlik, bir bereketlilik, bir temizlik dileği
olarak kendinize de selam verin. Allah size ayetleri işte böyle ayan-beyan
bildiriyor ki, aklınızı çalıştırabilesiniz.
. Müminler o insanlardır ki, Allah'a ve O'nun resulüne inanırlar. Resulle
beraber, ortaklaşa bir iş üzerinde bulundukları zaman, ondan izin almadan çekip
gitmezler. O senden izin isteyenler var ya, onlar Allah'a ve O'nun resulüne
iman edenlerdir. Bazı uğraşları için senden izin istediklerinde, onlardan
dilediğine izin ver ve kendileri için af dile.
. Aranızda peygamberi çağırmayı, sizin
birbirinizi çağırmanıza eş
tutmayın. Allah sizin, birbirini siper ederek sıvışıp gidenlerinizi bilir.
Resulün emrine aykırı davrananlar, kendilerine bir fitnenin gelip çatmasından
yahut acıklı bir azabın yakalarına yapışmasından çekinsinler.
. Gözünüzü açın! Göklerde ne var, yerde ne
varsa yalnız Allah'ındır. O
sizin ne hal üzere olduğunuzu bilir. Bir gün O'na döndürülecekler de, O,
onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. Allah her şeyi iyice bilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder