Rahman Rahim ALLAH’ın
Adıyla
. Şu bir gerçek ki, biz sana apaçık bir fetih
. Şu bir gerçek ki, biz sana apaçık bir fetih
. Ki Allah
senin günahından geçmiş olanı da gelecek olanı da bağışlasın, nimetini senin
üzerinde tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola kılavuzlasın.
. Ve Allah sana onur ve kudret dolu bir yardımla destek verecektir.
. O O'dur ki, müminlerin gönüllerine, imanları beraberinde iman geliştirsinler
. Ve Allah sana onur ve kudret dolu bir yardımla destek verecektir.
. O O'dur ki, müminlerin gönüllerine, imanları beraberinde iman geliştirsinler
. İnanmış
erkekleri ve inanmış kadınları,
altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması
içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp
gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve
eriştir.
. Ve Allah
hakkında kötü sanılar besleyen
erkek münafıklarla kadın münafıklara ve erkek
putperestlerle kadın putperestlere, o kötülük girdabı başlarına dönesilere azap
etsin diyedir bu. Allah onlara öfkelenmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine
cehennem hazırlamıştır. Kötü bir varış yeridir o.
. Yalnız
Allah'ındır göklerin ve yerin
müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak
gönderdik.
. Allah'a ve
resulüne inanasınız, O'nu destekleyesiniz, O'nu yüce bilesiniz ve sabah-akşam
O'nu tespih edesiniz diye.
. O seninle
el tutuşup sözleşenler var ya,
onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar.
Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse
kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı
davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.
. Bedevilerden,
geri bırakılmış olanlar sana
şöyle diyecekler: "Bizleri, mallarımız ve
ailelerimiz oyaladı. O halde bizim için Allah'tan af dile." Onlar,
kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Allah size bir
zarar dilerse, yahut bir yarar murat ederse, O'nun sizin için dilediğine kim
engel olabilir?" Doğrusu şu ki, Allah, sizin yaptıklarınızdan
haberdardır.
. Siz
sanmıştınız ki, resul de müminler de
ailelerine bir daha asla dönmeyecekler. Bu
düşünce kalplerinizde süslendi de çirkin bir sanıya saplandınız ve mahvolmuş
bir topluluk haline geldiniz.
. Kim
Allah'a ve resulüne iman etmezse
. Göklerin
ve yerin mülkü Allah'ındır!
. Geri
bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler:
"İzin
verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek
istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle
buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi
kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az
bir kısmı hariç, anlamıyorlar.
. Bedevilerden,
geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir
kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar
Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir.
Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla
cezalandırır."
. Köre
zorlama yoktur, topala zorlama
yoktur, hastaya da zorlama yoktur. Kim Allah'a
ve resulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar.
Kim de yüz çevirirse, Allah onu acıklı bir azapla cezalandırır.
. Yemin
olsun, Allah müminlerden, o ağacın
altında sana bey'at ettikleri sırada hoşnut
olmuştur. Onların gönüllerindekini bilmiş, üzerlerine huzur ve sükûn indirmiş
ve kendilerine yakın bir fetih nasip etmiştir.
. Alacakları
birçok ganimetler de nasip
. Allah
size, elde edeceğiniz birçok
ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi
ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun
ve Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın.
. Sizin güç
yetireceğiniz başka ganimetler de vardır. Allah onları kuşatmış bulunuyor.
. Eğer
küfredenler sizinle savaşsalardı,
. Bu,
Allah'ın öteden beri işleyip duran yolu-yöntemidir. Allah'ın yol ve yönteminde
hiçbir değişme bulamazsın.
. O O'dur ki, sizi onlarla galip getirdikten sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini
. O O'dur ki, sizi onlarla galip getirdikten sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini
. Onlar o
kişilerdir ki, küfre sapıp sizi Mescid-i Haram'dan geri çevirdiler,
bekletilen
kurbanlık hediyelerin, yerlerine
ulaşmasına engel oldular. Eğer kendilerini
tanımadığınız için çiğneyeceğiniz ve bu bilgisizlik yüzünden üzüntü ve
kınayışla karşılaşacağınız inanmış erkeklerle inanmış kadınlar olmasaydı, iş
başka türlü olurdu. Böyle olması, Allah'ın, dilediğini rahmetine sokması
içindir. Onlar birbirlerinden ayrılmış olsalardı, inkâra sapanları acıklı bir
azapla cezalandırırdık.
. İnkâr
edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o
cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi.
Allah ise huzur ve mutluluğu resulünün, inananların üstüne indirmişti. Onları,
takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar buna layık ve ehil idiler. Allah
her şeyi çok iyi bilmektedir.
. Yemin
olsun ki Allah, resulüne o rüyayı
hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse,
başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku
duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi
bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti.
. O,
resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi
. Muhammed,
Allah'ın resulüdür. Onunla
beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi
aralarında çok sevecendirler/çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder,
secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister
dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların
Tevrat'taki
nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki
filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine
dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar
ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip
barışa/hayra yönelik işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder