2. KALEM Suresi (İniş sırasına göre Kuran meali)

       2. KALEM Suresi              

                  İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla

1)  .Nûn! Kaleme ve (onunla) yazanların satır satır yazdıklarına yemin olsun ki

2)  .Rabbinin nimeti sayesinde sen, cinlerin 

etkisinde değilsin.

3)  .Senin için kesintisiz bir ödül var.

4)  .Şüphesiz sen üstün bir ahlak üzeresin.

5)  .Yakında göreceksin, onlar da görecekler,
6)  .Hanginizin cinlerin /şeytanın fitnesine kapılmış olduğunu!

7)  .Senin Rabbin, yolundan sapanları iyi bilir. O, doğru yolda olanları da iyi bilir.

8)  .Öyleyse sen yalan söyleyip duranlara boyun eğme!

9)  .Çok arzu ederler ki sen taviz veresin onlar da taviz versinler.
10)  .Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duranlara, alçaklara,

11)  .Kışkırtıcılık yapanlara, sürekli laf taşıyanlara,

12)   .İyiliğe engel olup duranlara, sınırı aşanlara, günahkarlara,

13)   .Saygısızlara, bütün bunlardan sonra kötülükle damgalananlara,

14)   .Malı ve evlatları var diye (böyle 

davrananlara boyun eğme!).

15)   .Böyle birine ayetlerimiz bağlantılarıyla

birlikte okununca, “Bunlar, öncekilerin yazıları!” der.

16)   .Böylesinin burnunu sürteceğiz.

17)   .Şu bahçenin sahiplerini yıpratıcı bir imtihandan geçirdiğimiz gibi böylelerini de kesinlikle yıpratıcı bir imtihandan

geçireceğiz: Bir gün sahipleri, bahçedeki ürünleri sabahleyin mutlaka toplayacaklarına yemin etmişlerdi.

18)   . (Muhtaçlara) hiçbir şey bırakmayacaklardı.

19)   .Bu yüzden, onlar uykudayken Rabbinden gelen bir hortum bahçeyi sardı.

20)   .Sonunda bahçe, kökünden sökülmüş gibi oldu.
21)   .Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler:

22)   .“Eğer toplayacaksanız ürünlerinizin başına erkenden varın!”

23)   .Hemen yola çıktılar, aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

24)   . “Bugün herhangi bir miskin /çaresiz, 

kesinlikle orada yanınıza sokulmamalı!”

25)   .(Çaresizleri) mahrum bırakmak 

amacıyla planladıkları şekilde erkenden gittiler.

26)   .Bahçeyi görünce şöyle dediler: “Biz, kesinlikle yolumuzu şaşırdık!
27)   .Hayır, meğer mahrum bırakılan bizmişiz!”

28)   .Onların orta yolda olanı şöyle dedi: “Size, ‘Keşke (Allah’ın emrine) boyun eğseniz!’ dememiş miydim?

29)   .Şöyle dediler: “Rabbimize boyun eğeriz! Biz gerçekten yanlış yapan kimselermişiz!”

30)         .Sonra da kendi kendilerini kınar bir halde birbirlerine döndüler.

31)   .Şöyle dediler: “Yazık bize! Biz gerçekten taşkınlık eden kimselermişiz!
32)   .Umarız ki Rabbimiz, bize bu bahçenin yerine daha iyisini verir. Biz umudumuzu sadece Rabbimize bağlarız!”
33)   .İşte (dünyadaki) azap böyledir! 

Ahiretteki azap ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

34)   .Şüphesiz ki kendini yanlışlardan 

koruyanlar için Rableri katında nimetlerle dolu cennetler vardır.

35)  .Hiç, (bize) teslim olanları suçlularla bir 

tutar mıyız!

36)   .(Ey suçlular!) Size ne oluyor, nasıl karar veriyorsunuz?
37)  .Yoksa bir kitabınız var da ondan mı 

okuyup öğreniyorsunuz?

38)  .Onda: "Tercih ettiğiniz her şey, kesinlikle sizindir!" diye bir şey mi var?
39)  .Yoksa “Kesinlikle her konuda karar verme hakkınız var” diye sizin lehinize ettiğimiz, kıyamet gününe kadar geçerli yeminlerimiz mi var?

40)   .Onlara sor bakalım, hangisi buna kefilmiş!

41)   .Yoksa onların Allah’a ortak koştukları kimseler mi var? İddialarında haklı iseler ortak koştukları ile birlikte gelsinler.

42)   .O gün dizlerinin bağı çözülecek! Secdeye (kapanmaya) çağrılacaklar ama güçleri yetmeyecek.

43)   .Bakışları öne eğik, aşağılanmışlık her yanlarını sarmış halde olacaklar. Halbuki onlar sağ salim iken de secdeye çağrılmışlardı (ama yapmamışlardı).
44)  .Bu söz (Kur’an) karşısında yalana sarılanı bana bırak! Onları beklemedikleri 

yerden adım adım kötü sona yaklaştıracağız.

45)  .Onlara süre tanırım. Benim kurduğum oyun sağlamdır.
46)  .Yoksa onlardan ücret istiyorsun da onu ödeme yükü altında mı eziliyorlar!
47)  .Yoksa gizli bilgiler onlarda da onu onlar mı kayda geçiriyorlar?
48)  .Rabbinin kararı gelinceye kadar sabret /duruşunu bozma; balığın arkadaşı (Yunus) 

gibi olma! O sırada o, kendine öfkelenmiş bir halde Rabbine seslenmişti.

49  .Eğer Rabbinden bir nimet onun imdadına yetişmeseydi yerilmiş bir halde çıplak bir alana atılacaktı.
49)  .Sonra Rabbi onu tekrar seçti ve iyilerden yaptı.
50)   .Kafirlik edenler, bu zikri /Kur'an'ı 

işittiklerinde neredeyse bakışlarıyla seni öldürecek gibi olurlar ve şöyle derler: “O, kesinlikle cinlerin etkisinde!”

52   .Oysaki o zikir (Kur’an), herkesin 

aklında tutması gereken bilgiden başka bir şey değildir.

Not:Bu bir tekliftir.Lütfen  ALLAH'ın insanlara gönderdiği Kuran'ı Arapça bilmiyorsanız mealini başlangıçta iniş sırasına göre anlayarak okuyalım.Okumayanlara da teklifte bulunalım.Teşekkür ederim.