2).İçlerinden bir erkeğe
“İnsanları uyar, inananlara da Rableri katında
doğruluklarına karşılık bir
mertebenin olduğu müjdesini ver!” diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı
geldi! Kafirler, “Bu,
3).Sizin Rabbiniz; gökleri ve
yeri altı günde yaratan, sonra arşa /yönetimin başına geçen ve bütün işleri
düzenleyen Allah’tır.
Şefaat edecek olan, ancak O’nun izninden sonra edebilir.
İşte O, Allah’tır; sizin Rabbinizdir. O halde siz O’na kulluk edin. Bilginizi
hiç kullanmaz mısınız?
4).Hepinizin dönüp geleceği yer
O’nun
huzurudur. Bunu Allah vaat etmiştir, mutlaka gerçekleşecektir. O,
yaratılışı başlatır, sonra onu (ahirette) tekrarlar ki inanıp güvenen ve iyi
işler yapanlara
çalışmalarının karşılığını hakka uygun şekilde versin. Kâfirlik
edenlere ise kâfirlik etmelerine karşılık kaynar sudan bir içecek ve acıklı bir
azap vardır.
5).Güneş’i ziyâ, Ay’ı nûr yapan
O’dur.
bunları, gerçek varlıklar olarak yaratmıştır. O,
ayetlerini, bilen bir topluluk için ayrıntılı olarak açıklamaktadır.
6).Gece ile gündüzün birbirinden
farklı olmasında, Allah’ın göklerde ve yerde
7).Bizimle (ahirette)
karşılaşmayı beklemeyen, dünya hayatından hoşlanan ve
8).Elde ettiklerine karşılık
onların
9).İnanıp güvenen ve iyi işler
yapanları,
10).Orada Allah’a seslenişleri
şöyle olur: “Biz sana içten boyun eğeriz Allah’ım!”
11).İnsanların iyiliği hemen
istemeleri gibi Allah da onlara (yaptıklarının karşılığı olan) kötülüğü hemen
verseydi, ecelleri/ onlar
için belirlenmiş süre bitirilirdi. Bizimle (ahirette)
karşılaşmayı beklemeyenleri biz de taşkınlıkları içinde bocalar halde
bırakırız.
12).İnsana bir zarar dokunduğunda
yanı üstündeyken, otururken veya ayaktayken bize yalvarıp yakarır. Ne zaman ki
sıkıntısını
gideririz, sanki kendisine dokunan sıkıntıdan dolayı bize hiç
yalvarmamış gibi davranır. Aşırı gidenlerin yaptıkları kendilerine bu şekilde
hoş gösterilir.
13).Sizden önceki nesilleri
yanlışlara daldıklarında helak ettik. Halbuki onlara
gönderilen elçiler apaçık
belgelerle gelmişti ama onlar inanmaya yanaşmadılar. Suçlular topluluğunu işte
böyle cezalandırırız.
14).Sonra onların ardından o
topraklara sizi
15).Ayetlerimiz onlara, birbirini
açıklayacak şekilde bağlantılarıyla birlikte okunduğu
zaman, bizim huzurumuza
varmayı beklemeyenler: “Ya bize bunun dışında bir kur’ân (âyetler kümesi)
(daha) getir ya da bunun yerine başka bir şey koy.” dediler. De ki: “Onun
yerine kendiliğimden bir şey
koymaya yetkim yoktur. Ben sadece bana vahyedilene
uyarım. Eğer Rabbime karşı gelirsem azametli bir günün azabından korkarım.”
16).De ki: “Allah, farklı
tercihte bulunsaydı ben onu size bağlantılarıyla birlikte
okumazdım, O da size
onu bildirmezdi. Üstelik ben Kur’an’ın (indirilişinin) öncesinde aranızda bir
ömür geçirdim. Hiç aklınızı kullanmaz mısınız?”
17).Bir yalanı Allah’a mâl eden
veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha
18).Kendilerine zararı olmayacak
ve bir
fayda da sağlamayacak olan varlıkları Allah ile aralarına koyarak onlara
boyun eğer ve şöyle derler: “Onlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir.” De
ki: “Siz Allah’a,
göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!”
Allah, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.
19).İnsanlar tek bir toplumdu,
daha sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinin daha önce
söylediği söz olmasaydı
onların ayrılığa düştükleri konularda aralarında hüküm verilirdi (de işleri
bitirilirdi).
20).Diyorlar ki: “Ona Rabbinden
bir mucize (ayet) indirilseydi ya!” Sen de de ki:
“(Mucize indirilip
indirilmeyeceği dahil) bütün gayb /gizli bilgiler Allah’a aittir. Öyleyse
bekleyin; sizinle birlikte ben de bekliyorum.”
21).İnsanlara, çektiği darlıktan
sonra bir ikram tattırsak ayetlerimiz hakkında hemen
22).Sizleri karada ve denizde
gezdirip dolaştıran O’dur. Siz gemilerde olsanız,
götürse, onlar bunun zevkine vardıkları bir anda kasırga
çıksa, dalgalar her taraftan üzerlerine gelse, iyice kuşatıldıklarını
anladıklarında Allah’ın dinine bir şey
katmadan ona şöyle yalvarıp yakarırlar:
“Bizi bundan kurtarırsan kesinlikle görevini yerine getirenlerden olacağız.”
23).Onları kurtarınca hemen
yeryüzünde
haksız yere üstünlük kurmaya çalışırlar. Ey insanlar! Dünya
hayatının menfaati için gösterdiğiniz üstünlük kurma çabası sadece kendi
aleyhinizedir. Sonunda dönüp geleceğiniz yer bizim huzurumuzdur. Biz de yapmış
olduğunuz şeyleri size haber vereceğiz.
24).Dünya hayatının örneği tıpkı
şunun
yediği yeryüzü bitkileri o su ile (büyüdüklerinde birbirine)
karışır. Derken toprak donanıp süslendiği ve sahipleri oranın kendi kontrolleri
altında olduğunu düşündükleri bir sırada gece veya gündüz bir emir verir, orayı
hasat edilmiş gibi
yaparız. Sanki bir gün önce orada herhangi bir ürün yokmuş
gibi olur. İşte biz, düşünen bir topluluğa ayetlerimizi böyle ayrıntılı olarak
açıklarız.
25).Allah esenlik ve güvenlik
yurduna
26).Güzel davrananlara daha
güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerine herhangi bir
kara leke ve
aşağılanmışlık bulaşmaz. İşte onlar cennet ahalisidir, orada ölümsüz olarak
kalacaklardır.
27).Kötü işler yapanların cezası
ise
yaptıkları kötülüğün dengidir. Onları bir aşağılanmışlık kaplar.
Kendilerini Allah’tan koruyacak biri de yoktur. Yüzleri sanki gecenin karanlık
parçaları ile örtülmüştür. İşte onlar o ateşin ahalisidir; onlar da orada
ölümsüz olacaklardır.
28).Bir gün onların hepsini
toplayacağız sonra şirk koşanlara: “Siz ve bana ortak saydıklarınız,
yerlerinize!” diyecek
arkasından aralarını ayıracağız. Ortak saydıkları şöyle
diyecektir: “Siz bize kulluk etmiyordunuz ki!
29).Aramızda şahit olarak Allah
yeter. Bize kulluk ettiğinizden hiç haberimiz olmadı.”
30).Orada herkes önceden yaptıkları ile yüzleşir ve gerçek anlamda en yakınları
30).Orada herkes önceden yaptıkları ile yüzleşir ve gerçek anlamda en yakınları
31).De ki: “Gökten ve yerden size
rızık
veren kim? Dinleme ve görme (basiret) yetenekleri üzerinde hakim olan
kim? Ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkaran kim? Bütün işleri çekip
çeviren
kim?” Hemen “Allah’tır!” diyecekler. Sen de şöyle de: “Peki, O’na karşı
yanlış yapmaktan sakınmayacak mısınız?”
32).İşte O, Allah’tır; sizin
gerçek Rabbiniz
/sahibinizdir. Peki, gerçeğin ötesi sapkınlık değildir de
nedir? Nasıl oluyor da başka tarafa döndürülüyorsunuz?
33).Rabbinin yoldan çıkanlar
hakkında
34).De ki: “Ortak saydıklarınız
arasında yaratılışı başlatan, sonra onu tekrarlayan
biri var mı?” De ki:
“Yaratılışı başlatan ve sonra onu tekrarlayan Allah’tır. Öyleyse nasıl yalana
sürükleniyorsunuz?”
35).De ki: “Ortak saydıklarınız
arasında
gerçeğe yöneltecek biri var mı?” De ki:
“Gerçeğe yönelten Allah’tır.
Öyleyse gerçeğe yönelten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa yöneltilmedikçe
gerçeğe yönelmeyecek olan mı? Size ne oluyor? Ne biçim karar veriyorsunuz?”
36).Onların çoğu varsayımlarının
peşinden
37).Bu Kur’an, başkası tarafından
uydurulup Allah’a mal edilmiş değildir. Aksine, kendinden önceki kitapları
tasdik eden, onları ayrıntılı olarak açıklayan ve
38).Yoksa onu “O (Muhammed)
uydurdu.” mu diyorlar? De ki: “İddianızda haklıysanız
39).Aslında onlar, bilgisini
kavramadıkları
ve tevili /(olaylarla) bağlantısı onlar için henüz ortaya
çıkmamış olan (Kur’an) karşısında yalana sarıldılar. Onlardan öncekiler de
(kendilerine indirilen kitap karşısında) aynı şekilde yalana sarılmışlardı.
Yanlışa dalanların sonunun nasıl olduğuna bir bak.
40).İçlerinden kimi ona
(Kur’an’a) inanır
41).Seni yalanlarlarsa de ki:
“Benim
yaptığım bana, sizin yaptığınız da size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız
ben de sizin yaptığınızdan uzağım.”
42).İçlerinden seni dinleyenler
de vardır.
Ama sen sağırlara dinletebilir misin? Hele bir de akıllarını
kullanmıyorlarsa /doğru bağlantılar kurmuyorlarsa?
43).İçlerinden sana bakanlar da
vardır. Ama
44).Allah insanlara tek bir
yanlış bile
45).Onları bir araya toplayacağı
gün sanki
dünyada sadece, gündüz vakti tanışmayla
geçen bir süre kadar kalmış
gibi olurlar. Allah’ın huzuruna varma konusunda yalana sarılanlar
kaybetmişlerdir. Onlar yola gelmiş değillerdir.
46).Onları tehdit ettiğimiz şeyin
bir kısmını sana göstersek de (göstermeyip) seni vefat
47).Her toplum için (Allah
tarafından gönderilmiş) bir elçi vardır. Elçileri geldiği
48).Onlar: “Doğru söyleyen
kimselerseniz
49).De ki: "Allah’ın
onayladıkları dışında kendime herhangi bir zarar vermeye de
fayda sağlamaya da
gücüm yetmez." Her toplumun bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman bir
an bile erteleyemezler. Onu öne de alamazlar.
50).De ki: “Hiç düşündünüz mü,
Allah’ın azabı size gece yatarken veya gündüzün gelse (elinize ne geçecek?)” Bu
suçlular onun nesini bir an önce istiyorlar?
51).(Onlara şöyle denir:) Gerçekleştikten
51).(Onlara şöyle denir:) Gerçekleştikten
52).Yanlışlar içindeki o
kimselere daha
sonra şöyle denilecek: “Kalıcı azabı tadın bakalım. Size
kazandığınızın karşılığından başka bir şey mi verilecek!”
53).Senden “O (azap) gerçek mi?”
diye bilgi almak istiyorlar. De ki: “Evet! Rabbime
54).Yanlışa dalan herkes, azabı
görüp içten içe pişman olduğunda yeryüzündeki her
şey onun olsa kesinlikle onu
fidye olarak verip kurtulmak ister. Aralarında hakka uygun hüküm verilir ve
onlara haksızlık yapılmaz.
55).Dikkat edin! Göklerde ve
yerde olan her
şey Allah’ındır. Şuna da dikkat edin ki Allah’ın vaadi
gerçektir; fakat insanların çoğu bunu bilmiyor.
56).O, hem hayat verir hem de
öldürür.
58).De ki: (Kur’an’ın gelişi)
Allah’ın lütfu,
59).De ki: "Allah’ın size
rızık olarak neler indirdiğini hiç düşündünüz mü? Tutup
onlardan bir kısmını
haram, bir kısmını helal saydınız.” De ki: “Size bu izni Allah mı verdi, yoksa
Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
60).Kendi yalanlarını Allah’a mâl
edenler,
kıyamet /mezardan kalkış gününü ne sanıyorlar? Allah kesinlikle
insanlara karşı lütuf sahibidir; ama onların çoğu şükretmez /görevlerini yerine
getirmez.
61).Ne durumda olursan ol, bir
ayet
kümesini bağlantısıyla okusan, (topluca) bir iş yapıyor da olsanız o işe
daldığınızda mutlaka size şahit oluruz. Yerde ve gökte, ister zerre ağırlığında
ister ondan daha küçük, ister daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden kaçmaz.
Hepsinin apaçık yazılı bir kaydı vardır.
62).Dikkat edin! Allah’ın
evliyası /O’nu
63).Onlar inanıp güvenen ve
yanlışlardan sakınan kimselerdir.
64).Dünya hayatı ve ahiret konusundaki
64).Dünya hayatı ve ahiret konusundaki
sevindirici haberler onlar içindir. Allah’ın sözlerinde değişme
olmaz. İşte bu, büyük bir başarıdır.
65).(Müşriklerin) sözleri seni
üzmesin!
66).Dikkat edin! Göklerde kim
varsa, yerde
kim varsa hepsi Allah’a aittir. Allah ile aralarına birilerini
koyup onlardan yardım isteyenler aslında ortak koştukları o kimselere uymazlar.
Onlar sadece varsayımların peşinden giderler. Onlar sadece delilsiz konuşurlar.
67).O (Allah), içinde
dinlenesiniz diye geceyi, aydınlatıcı olarak da gündüzü, sizin
68).“Allah çocuk edindi” dediler.
Bu ona yakıştırılamaz! Onun hiçbir şeye ihtiyacı
yoktur. Göklerde ne varsa
yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Bu konuda bir deliliniz yoktur. Allah
hakkında bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?
70).(Ellerine geçecek olan) az
bir yararlanmadır. Sonunda dönüp gelecekleri yer huzurumuzdur. Kafirlik
etmelerine karşılık, o çetin azabı /cehennem azabını onlara tattıracağız.
71).Onlara Nuh’la ilgili şu haberi anlat! Bir
71).Onlara Nuh’la ilgili şu haberi anlat! Bir
gün halkına şöyle demişti: “Ey halkım! Benim duruşum ve
Allah’ın ayetleri ile bilgilendirmem size ağır geliyorsa (bilin ki) ben sadece
Allah’a güvenip dayanırım. Öyleyse siz ve ortaklarınız ne yapacağınıza birlikte
karar verin de sonra işiniz size bir üzüntü sebebi olmasın. Daha sonra işimi
bitirin, bana hiç göz açtırmayın.
72).Yok eğer sırt çevirirseniz
ben zaten sizden bir karşılık istemedim! Yaptığımın
karşılığını verecek olan
sadece Allah’tır. Bana, Müslümanlardan /Allah’a tam teslim olanlardan olmam
emredildi.”
73).Yine de onu yalancı saydılar.
Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları
kurtardık ve yeryüzünün
hakimleri yaptık. Ayetlerimiz karşısında yalana sarılanları suda boğduk.
Uyarılan o kimselerin sonunun ne olduğunu bir düşün!
74).Sonra (Nuh)’un ardından
birçok elçiyi kendi halkına gönderdik. Onlara açık belgeler getirdiler. Ama
(halkları) önceden
yalan saydıklarına inanmaya yine yanaşmadılar. Biz sınırları
aşanların kalpleri üzerinde işte böyle bir yapı oluştururuz.
75).Sonra onların ardından
Musa’yı ve Harun’u, ayetlerimizle /mucizelerimizle
Firavun’a ve ileri
gelenlerine gönderdik. Onlar ise büyüklendiler, zaten onlar bir suçlular
topluluğu idiler.
76).Ne zaman ki onlara katımızdan
77).Musa şöyle dedi: “Size
gerçekler /mucizeler geldiğinde, onlar için bunu mu
78).Dediler ki: (Musa) “Atalarımızı üzerinde
bulduğumuz yoldan bizi çeviresin ve bu
topraklarda saltanat ikinizin (senin ve
Harun’un) olsun diye mi geldin? Biz sizin ikinize de inanacak değiliz.”
79).Firavun dedi ki: “Bilge
sihirbazların
80).Sihirbazlar gelince Musa
onlara “Haydi atın atacağınızı!” dedi.
81).Onlar (ellerindeki ipleri ve değnekleri) atınca Musa (Firavun ve hanedanına) dedi ki: “Getirdiğiniz şey sihirdir. Allah onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez.
81).Onlar (ellerindeki ipleri ve değnekleri) atınca Musa (Firavun ve hanedanına) dedi ki: “Getirdiğiniz şey sihirdir. Allah onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez.
82).Suçlular hoşlanmasa da Allah
sözleriyle gerçeği ortaya çıkaracaktır.”
83).Hem Firavun’un hem de Musa’nın
83).Hem Firavun’un hem de Musa’nın
halkının ileri gelenlerinin işkence etmesinden korktukları için
Musa’ya, kendi halkından bir alt soy dışında inanıp güvenen olmadı. Çünkü
Firavun o topraklarda gerçekten üstün konumdaydı ve aşırı gidenlerdendi.
84).Musa dedi ki: “Ey halkım!
Allah’a
inanmış ve ona teslim olmuş kimselerseniz
yalnız ona güvenip dayanın.”
85).Bunun üzerine dediler ki:
“Biz Allah’a güvenip dayandık. Rabbimiz! Bizi yanlışlar içindeki bu topluluğun
(eline düşürüp de) fitne /işkence konusu yapma.
86).İkramınla bizi bu kâfirler topluluğundan kurtar.”
87).Musa ile kardeşine (Harun’a) şunu
86).İkramınla bizi bu kâfirler topluluğundan kurtar.”
87).Musa ile kardeşine (Harun’a) şunu
vahyettik: ‘Siz ikiniz Mısır’da halkınız için evler hazırlayın.
Evlerinizi, kıbleye yönelik yapın; namazınızı düzgün ve sürekli kılın.
88).Musa dedi ki: “Rabbimiz! Sen
Firavun’a
ve önde gelenlerine dünya hayatında süs ve mallar verdin. Rabbimiz!
(İnsanları) senin yolundan saptırmaları için mi? Rabbimiz! Onların mallarını
mahvet, kalplerini baskı altında tut. Bunlar bu acıklı azabı görünceye dek
inanmayacaklar.”
89).Allah (Musa ve Harun’a) dedi
ki: “Duanız
kabul edildi. Siz yine dosdoğru olun ve bilmeyenlerin yoluna
uymayın.”
90).İsrailoğullarını denizden karşıya
90).İsrailoğullarını denizden karşıya
geçirdik. Firavun ve orduları saldırganca ve haddini aşarak onların
peşine düşmüştü. Firavun, tam boğulacağı sırada dedi ki: “Ben,
İsrailoğullarının inanıp
91).(Allah şöyle dedi:) “Şimdi
mi? Halbuki
92).Bugün senin cesedini
(çürümekten) kurtaracağız ki arkandakiler için bir ayet /bir belge olasın.
Doğrusu insanların çoğu ayetlerimiz karşısında kesinlikle umursamazdırlar.”
93).İsrailoğullarını güzel ve güvenli bir
93).İsrailoğullarını güzel ve güvenli bir
yurda yerleştirmiş, kendilerine temiz rızıklar vermiştik. Onlara o
bilgi (Allah’ın kitabı) gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Senin Rabbin,
ayrılığa düştükleri konularda kıyamet /mezardan kalkış günü aralarında hüküm
verecektir.
94).(Ey Muhammed!) Eğer sana
indirdiğimiz
şeyler hakkında ikilemde kaldıysan senden önceki kitapları
okuyanlara sor. Sana da Rabbinden aynı gerçek gelmiştir. Öyleyse sakın tereddüt
edenlerden olma!
95).Allah’ın ayetleri karşısında
yalana sarılanlardan da olma! Yoksa kaybedenlerden olursun.
96).Haklarında Rabbinin (cezalandırma)
96).Haklarında Rabbinin (cezalandırma)
97).Bütün ayetler önlerine gelse
de o acıklı azabı görünceye kadar inanmazlar.
98).Keşke (azap gelip çatmadan) iman edip imanının faydasını gören bir kent olsaydı! Bunun tek
98).Keşke (azap gelip çatmadan) iman edip imanının faydasını gören bir kent olsaydı! Bunun tek
istisnası
Yunus’un halkıdır. İman ettiklerinde rezil edici azabı dünya hayatında
üzerlerinden kaldırdık ve onları bir süre daha nimetlerden yararlandırdık.
99).Tercihi (size bırakmayıp da)
Rabbin yapsaydı yeryüzünde kim varsa hepsi
100).Oysa Allah’ın onayı olmadan kimse inanıp güvenmiş
(mümin) sayılmaz. Allah,
aklını kullanmayanların/(ayetlerle çevrelerindeki
olaylar arasında) doğru bağlantı kurmayanların üzerinde pislikler oluşturur.
101).Onlara de ki: “Göklerde ve
yerde neler
102).Kendilerinden önce gelip
geçenlerin (felaketlerle dolu) günlerinin bir benzerinden başkasını mı
bekliyorlar? De ki: “Bekleyin bakalım, sizinle birlikte ben de
bekleyenlerdenim.”
103).O sırada elçilerimizi ve inanıp
103).O sırada elçilerimizi ve inanıp
104).De ki: “Ey insanlar! Benim
dinim
hakkında ikilem içindeyseniz bilin ki ben sizin Allah ile aranıza koyup
kulluk ettiklerinize kulluk etmem ama sizi vefat ettirecek olan Allah’a kulluk
ederim. Bana müminlerden olmam emredildi.”
105).Sen yüzünü dosdoğru bu dine
çevir.
106).Sana yarar sağlamayacak ve
zarar da veremeyecek şeyleri Allah ile arana koyup da onlara yalvarma! Eğer
öyle yaparsan kesinlikle yanlışa dalanlardan olursun.
107).Allah seni bir zarara uğratacak olsa
107).Allah seni bir zarara uğratacak olsa
onu O’ndan
başka giderebilecek olan yoktur. Sana iyilik etmek istese O’nun lütfunu
engelleyebilecek olan da yoktur. Allah, lütfunu kullarından tercih ettiğine
108).De ki: “Ey insanlar! Size
Rabbinizden bu gerçek (Kur’an) geldi. Artık kim yola
gelirse ancak kendi
iyiliği için yola gelmiş olur, kim de yoldan saparsa sapması ancak kendi
aleyhine olur. Ben sizin vekiliniz /savunucunuz değilim.”
109).Sen sana vahyedilene uy.
Allah,
Not:ALLAH insanların bilmesi gereken bütün bilgileri Kuran'da anlatmıştır.Yapmamız gereken Kuran'ı arapça bilmiyorsanız mealinden (başlangıçta iniş sırasına göre) anlayarak okumak.Teşekkür ederim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder