KURAN’da
ANLATILAN KARUN ve ZENGİNLİĞİ
. Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara
karşı
şımarıklık/azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını
taşımak, kuvvetli
bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti:
"Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez."
. "Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara,
dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel
davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu
gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde
fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." . Karun, süsü-püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu
iğreti dünya hayatını amaçlayanlar
dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin
bir
benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o,
çok nasipli bir adam!". O dedi: "Bu servet bana, bendeki bir ilim sayesinde verildi." Peki o bilmedi mi ki Allah, önceki
. Kendilerine ilim verilmiş olanlar şöyle
demişti: "Yazıklar
olsun size! İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapan kişi için Allah'ın
vereceği karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece sabredenler
ulaştırılır."
. Nihayet, Karun'u da sarayını da yere geçirdik. Allah'a karşı kendisine yardım
edecek yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım
edebileceklerden de değildi.
. Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle
diyorlardı: "Vay be! Allah, kullarından dilediğine
rızkı açıp yayıyor,
dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi
bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar."
. İşte âhiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük
taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz. Sonuç, takva
sahiplerinindir.
NOT: ALLAH'ın biz insanlara bilgilenmemiz için indirdiği Kuran'ı anlayarak okuyalım.Başlangıçta iniş sırasına göre olanı tercih edelim. Bitirince okumayanlara da teklifte bulunalım.Teşekkür ederim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder