KURAN' da anlatılan Hz. MUSA' nın ALLAH ile konuşması ve ASA sı ( Bölüm: 2 )


                                Hz.MUSA         ( Bölüm:2 )
                     
 MUSA ateşi farkettiği, o bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından, bir ağaçtan şöyle seslenildi:  “MUSA! ALEMLERİN RABBİ ALLAH BENİM, BEN! HADİ PABUÇLARINI ÇIKAR, SEN KUTSAL VADİDE ;TUVA’DASIN. VE BEN SENİ SEÇTİM; O HALDE VAHYEDİLECEK OLANI DİNLE.. NEDİR SAĞ ELİNDEKİ EY  MUSA ! “ 
    MUSA cevap verdi: ”O, benim asamdır. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma ağaçtan yaprak indiririm. Onda işime yarayan başka özelliklerde var..”ALLAH dedi: ” ASANI YERE AT, EY MUSA.” Asanın çevik bir yılan olduğunu  titreyip kıvrıldığını görünce gerisin geri döndü; arkaya bile bakmadı. “GERİ DÖN EY MUSA, KORKMA! GÜVEN İÇİNDE OLANLARDANSIN, AL ONU, BİZ ONU İLK GÖRÜNÜMÜNE DÖNDÜRECEĞİZ.”  dedi ALLAH.
    “Elini koynuna sok, lekesiz bembeyaz çıkıversin. Korkudan açılan kollarını kendine çek. İşte bunlar, Fravun ve kodamanlarına karşı Rabbin’den sana güçlü iki kanıt. Firavun ve yandaşları yoldan çıkmış bir güruhtur”  dedi  ALLAH..
    MUSA: ”Rabbim, ben onlardan birini katlettim, bu yüzden beni öldürürler diye korkuyorum. Kardeşim Harun var ya, o benden lisanca daha etkili ve daha güzel konuşur. Onu da benimle yardımcı olarak gönder ki beni tastiklesin; beni yalanlamalarından korkuyorum.”
      ALLAH buyurdu: “Pazunu kardeşinle kuvvetlendireceğiz; size öyle bir güç vereceğiz ki size ulaşamayacaklar. Ayetlerimize yemin olsun ki, siz ve size uyanlar, galip gelenler olacaksınız.”
       MUSA kardeşi Harun ile  Firavun’un  ve kodamanların önüne çıkmadan önce şöyle dua etti: ”Rabbim, göğsümü açıp genişlet; İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz, ki sözümü iyi anlasınlar.”
     MUSA şöyle sesleniyordu: “EY ALLAH’IN KULLARI, BANA GELİN! ÇÜNKÜ BEN SİZİN İÇİN GÜVENİLİR BİR RESULÜM. ALLAH’A ULULUK TASLAMAYIN. BEN SİZE APAÇIK BİR KANIT GETİRMEKTEYİM.”
  Firavun dedi: “Peki alemlerin Rabbi kim?”
  MUSA: “Göklerin, yerin ve bunlar arasındakinin Rabbidir. O,doğunun, batının ve bunlar arasındakilerinin de Rabbi’dir. O, hem sizin hemde sizden önceki atalarınızın Rabbidir.”
     Firavun: ”Duyuyormusunuz? Şu sizin gönderilmiş bulunan resulünüz tam bir deli. Benden başka ilah edinirsen, yemin olsun seni zındanlıklar arasına atarım.”
   MUSA kendine verilen mucizeleri Firavuna göstermek için teklifte bulundu. Firavun da doğruyu söylüyorsan göster dedi. MUSA da asasını attı. Birde ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş. Elini çıkardı, o da anında, seyredenler önünde bembeyaz kesildi. Firavun kodamanlara: ”Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü. Büyüsü ile sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz!” Kodamanlar: ”Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder. Ki, tüm bilgili büyücüleri huzuruna getirsinler.”
  MUSA: ”Bizimle buluşacağınız zaman , süs günü olsun. İnsanlar kuşluk vakti biraraya getirilsin.”
       Ve denilen gün ve zamanda  büyücüler ve çağrılan halk da bir araya getirildi. Dediler “Ey MUSA hünerlerini ortaya at” Musa:” Hayır, siz atın” dedi. Bir de ne görsün! Onların ipleri , sopaları, yaptıkları büyüler yüzünden, kendisine gerçekten koşuyorlarmış  hayalini verdi. MUSA birden bire içinde bir korku duydu. MUSA ‘ya Allah korkmaması 
gerketiğini söyledi. Asayı yere bıraktı, onların sanayi olarak ortaya çıkardıklarını yalayıp yuttu. Onların yaptıkları sanayi olarak üretilmiş büyücü hileleridir. Büyücüler: ”İNANDIK ALEMLERİN RABBİNE. MUSA’NIN VE HARUN’UN RABBİNE.” diyerek secdeye kapandılar ve Firavun’un tüm tehditlerine rağmen ilk inanalardan oldular.
  Firavun dedi : ”Ey seçkinler topluluğu! Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum.
    Ey Haman! Benim için çamurun üzerine ocağı yakıp bana bir kule yap ki MUSA’nın tanrısına ulaşayım. Aslında ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum. Uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımızın arasında bunu hiç duymadık.”
   MUSA dedi ki: ”Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun , sonunda kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Şu bir gerçek ki zalimler iflah etmezler.” Ve MUSA İsrailoğullarının kendisi ile gönderilmesini  istedi.
    Firavun  İsrailoğullarına  kötülüklerine ve eziyetlerine devam etti.Allah Firavun hanedanını ürün eksikliği ile senelerce sıktı, düşünüp öğüt alsınlar diye. Bir iyilik gelse” bu bizimdir”derlerdi. Kendilerine bir kötülük dokunduğunda ise Musa ve beraberlerindekilere yorarlardı.
     Şunu da söylediler: ”Bizi büyülemek için bize istediğin kadar ayet getir, sana inanmayacağız.”
     Bizde onlar üzerine açık açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler. Pislik üzerlerine çökünce şöyle dediler: ”Ey MUSA! Sana verdiği söze dayanarak rabbine bizim için dua et. Şu pisliği üzerimizden kaldırırsa, sana kesinlikle inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte mutlaka göndereceğiz.”Dolduracakları bir süreye kadar kendilerinden azabı kaldırdığımızda , hemen yeminlerini  bozdular.
     O ve orduları yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ki, bize döndürülmeyecekler.
    MUSA  : “BUNLAR GÜNAH İŞLEYEN BİR TOPLULUKTUR.”diye yakardı.
      Bunun üzerine ALLAH buyurdu: “ O halde kullarımı geceleyin yola çıkar,çünkü takip edileceksiniz.”





NOT: Bu bir davettir.Lütfen başlangıçta iniş sırasına göre Arapça bilmiyorsanız  TÜRKÇE KURAN mealini okuyun….TEŞEKKÜR EDERİM…
                                  


Hiç yorum yok: