İNSAN VE...
İnsanın yaratılış özellikleri, sahip olduğu yüklenmiş bilgiler, o denli fazladır ki, yazıya dökerek, anlatarak , konuyu bitirmek uğruna teşebbüste bulunulsa; ömrü tükenir ama tamamlayamaz.. İnsanın konu edilmediği hiç bir şey, hemen hemen yok gibidir.
Kendini, diğer insanları, çevresini, dünyayı, kainatı sorgulayarak,yaşamını dahada bir zenginliklerle doldurabilmek için, cevapları arama çabasındadır. Bu çaba çoğu zaman hüsran, bazen de merakın boyutu büyüyerek geri dönmüştür.
Yaratılış olarak mükemmel bilgilerle yüklü olmamıza rağmen, verileri elimizden geldiği kadar faydaya çevirmemiz gerekirken, adeta beynimizi bloke edip, dokunulmazlık ilanıyla, en ihtiyaç duyulanı alıp, kalanını yok sayarak ömür sürdürüp, heba etmişizdir.Çoğunluk kesim de ise kendindeki bilginin çeşitliliği konusunda hiç bir fikri yoktur.
Allah bize Ademi ve eşini anlatmıştır. Yaradılışımızı, mükemmelliğimizi, bize yüklediği bilgi donanımını, meleklere izlettirerek onlardan secde etmelerini istemiş ve onlar da etmişlerdir..
Bu bilgileri kullanmamızın hayatımızı cennetle taçlandıracağını söyleyen Allah'ın, bir konuda uyarısı olmuştur. O da nefsimizdir. Nasıl kullanmamız gerektiği konusun da uyarmıştır.
Önemini göstermek için, Adem ve eşine yasak koyduğunda (nefsine hakim olması), o yasağa uymamanın nasıl mutsuzluğa neden olduğunu kendi tercihleriyle yaşamış, hatalarını anlamışlardır, cennetlerini kaybetmişlerdir. Çünkü Allah, şeytanın bize düşman olduğunu, nefsimizden bize ulaştığını ve her tür bize zarar verecek olumsuzlukları bizden yapmamızı isteyeceğini, cennetimizin cehenneme dönüşeceğini söylemiştir.
Bakalım kendi dünyamıza. Biz insanlar bir bebek görsek garip duygularla yoğunlaşır, o masumiyeti ve güzelliği, insana ne kadar huzur verdiğini inkar edenler olsa bile, kalp kabul eder. Biliriz ki özümüzdeki bu masumiyet ve güzellik hiç yok olmamıştır.
Kendi öz yaratılış bilgilerine ulaşmak zor gibi görülse de, yöntemleri bilindikten sonra, çok şaşırtıcı bir şekilde her şey şeffaflaşmaya başlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder