KURAN'da ANLATILAN KADIN BİLGİLERİNİN BİR KISMI..

                  KURANDAKİ    KADIN

     

    Geçmişte  Kuran'dan hem haberdar, hemde habersiz bir yaşantım oldu. Haberim vardı ama içeriği hakkında bilgim hem vardı hem yoktu. Müslüman bir ülkede yaşıyor olup da Kuran'dan bir haber yaşamak garipti.

    Aile büyüklerim kuran okuyordu, özellikle anneannem sürekli kuranı kaideli bir şekilde arapça okuyup, hatim ettiğini söylerdi. Önemli aylarda, annem hocaya hatim indirttirir ve ücretini de öderdi. Ödenen bu ücret karşılığındaki hatim edilen kuranlar, ölülere gönderilirdi. 

Yaşam devam ettikçe garip söylemlerle büyüdük.. Kadınların sürekli ateşe maruz kalacağı, cehenneme atılacağı, saçının her bir telinden tutuşturulacağı, görülen derilerinden (teninden) cayır cayır yakılacağı, kadına bu dünyada da, öbür dünyada da yerinin olmadığı üzerine söylemleri dinledik,  izledik, okuduk.

    Gel zaman,  git zaman yaşanılan birtakım olaylar ve bir sayının peşine düştüğümde,  karşımda Kuran'ı buldum. Müslümanlıkta kadının adının ve yerinin olmaması, yok sayılıyor görüntüsü,  ister istemez Kuran'ı okumaya başladığımda, ilk sorgulamam da bu yönde oldu.

    Kadın bu dünyada ki yeri nedir, nasıl olmalıdır!..  Bize söylendiği gibimidir!.. Bukadar yasakçı bir tutum içinde olan Müslüman toplumlar, doğru uygulamadalar mıdır!.. Biz kadınları Allah neden yarattı. Hem bu dünyada, hem öbür dünyada Cehenneme gönderilmek için mi yaratıldık.

        Kadınları, her nedense hep erkeklerin söylemleri ile  "bizi kadınları"  dinledik.

       Kuran'ı  ilk okumaya başladığımda ilk farkettiğim, Allah cinsiyet ayırt etmeden  "OKU"  diye

                            

  teklifte  bulunuyor olmasıydı..Bu "OKU"nun anlamı;  kainatı, dünyayı, hayatta  ne varsa, yaratılımış olanlar, cinsiyet ayırt etmeden insana dair herşeyi incelememizi, aklımızı kullanmamızı araştırıp bulduklarımızdan  faydalanmamızı, bu dünyada ve öbür dünyadaki yerimizi seçmemizi  istiyor ALLAH.

    Ayetleri okunmaya devam ettikçe kıyamet sonrasındaki sorgulamada Allah: "O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, hangi günah yüzünden öldürüldü diye."  Çok önemli bir konuya dikkat çekip kızlara uygulanan vahşeti göz önüne koyup, bu uygulama içinde olanların Cehennemdeki yerini bize anlatıyor.

         Kıssa dediğimiz anlatılardaki kadınları KURAN, bize düşündürücü bilgiler verir. Yaratılışta Allah insanı yarattığında çift olarak, gönülleri birbirine ısınsın diye yarattı. İlk peygamber ve eşi Allah'ın uyarılarını dikkate almayıp, İblisin yalanlarına kandıkları  için cennetten çıkarıldıklarından, insanlar hayatlarını Cenetti aramakla geçirmişlerdir.

     Nuh'un  Peygamberliğine ve anlattıklarına inanmayan, yoldan çıkmış  topluma uyan bir eş, tufanda  geride bırakılanlardan olmuştur..

    İbrahim Peygamber eşiyle yaşı hayli ilerlemişken, insan görünümlü melekler, İbrahim ve kısır olan eşine çocuk müjdesi ile gelmişlerdir.

     Yozlaşmışlık, her tür ahlaki değerleri  bozuk olan topluma elçi seçilen Lut Peygambere, (İbrahim
Peygambere uğradıktan sonra),  insan görünümlü melekler geldiğinde,  kavmin insanları meleklere  eşcinsel yaklaşımında bulunmak istemişler.  Lut'a inanç duymayan  eşi de geride bırakılarak,   kavim helak edilmiştir.
  Yusuf Peygamberin anlatısında, atılan kuyudan çıkartıldıktan sonra, satın  alan aile, çocuğun eğitimini de üstlenmiştir. Büyüdüğünde evin  hanımı Yusuf'a aşık olmuş, olunmaması gereken bir anda kadının kocası tarafından yakalanmıştır. Kadının iftirası sonuncunda Yusuf hapse atılmış, daha sonraki yaşantısında, atılan bu iftiradan aklanmıştır.

                        

      Firavun,  İsrailoğullarının kölelik döneminde, doğan ve doğacak olan erkek çocuklarının katledilmesini emretmiştir. Musa'nın annesi, Allah'ın yol göstermesi üzerine, bebek Musa' yı akan suya bırakmıştır.. Firavunun karısı bulmuş ve onu şevkatle, ilgiyle, eğitimini de üstlenerek Musa'nın annesi ile birlikte  büyütmüştür. Firavun kendisini tanrı ilan etmesine rağmen, karısı Allah inancı olan bir kadındır. Musa işlediği suç nedeni ile yaşadığı yerden ayrılmış, yolu evleneceği kadına doğru yönelmiştir.
  Süleyman Peygamber döneminde Saba melikesi Belkıs'tan bahseder. Hüthüt kuşunun, Belkıs'ın ve  toplumunun Allah'ı bırakıp, putlara tapıyor olduklarını, Süleyman Peygamber'e anlatmıştır.  Allah'a   daveti üzerine,  Belkıs teslim olmuştur.

    Ve İmran'ın karısı: "  Rabbim, karnımda olanı, her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen sensin sen. " demişti fakat onu doğurduğunda - Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken - dedi ki : "Rabbim doğrusu bir kız doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş şeytandan sana sığındırırım. " Bunun üzerine  Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı da ona sorumlu kıldı.

"Bir zaman melekler şöyle demişti: Ey Meryem! Allah seni kendi tarafından bir emirle meydana gelecek olan bir çocukla müjdeler ki, onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. Dünya ve ahirette şeref sahibi ve Allah'a yaklaştırılanlardan olacaktır. İnsanlara, beşikte iken de konuşacaktır. O, salih kimselerden olacaktır" 

          Hz. Meryem, kendisine verilen bu haber karşısında hayretler içerisinde kalmıştı. Onun bu

durumu Kur'an'da şöyle ifade edilir: Meryem; "Rabbim! Bana hiç bir insan dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur" dedi. Allah da şöyle dedi: Bu böyledir. Allah dilediğini yaratır. O, bu şeyin olmasına hükmedince ona sadece "ol" der ve o da hemen oluverir".

        Hz.Muhammet'in yaşadığı  toplumunda, erkek düşüncesi ile kadın değersizdir ve köledir. Kız çocukları diri diri gömülmektedir.

                       

Kurandaki anlatımıyla Allah   kadını ve erkeği yaratmıştır. Doğurganlık özelliği ile kadını ana yapmıştır. Erkek yaratılırken, dişiden  çok az farkla ayrılmıştır, ki biribirini tamamlamıştır. Kuran'da ki anlatılan hukuk her ikisi içinde geçerlidir. Doğru yol için anlatılanlar her ikisine de anlatılmaktadır. Allah'ın bize anlattığı yol hepimizin yürüyeceği bir yoldur. Doğru  yoldan gidenlere cinsiyet ayırt etmeden Cennet, yoldan sapanlara ise Cehennem vaad edilmektedir. Yolumuz birdir ve hepimiz o yolun sonundaki akibetimizi kıyamet sonrasında Allah'ın huzurunda  cinsiyet ayırt edilmeden sorgulanılacaktır.