( 1 )
ALAK SURESİ
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
. Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!
. İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.
. Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir.
. İnsana bilmediğini öğretti.
. İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar:
. Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür.
. Oysaki, dönüş yalnız Rabbinedir!
. Gördün mü! Ya şu yalanlamış, sırt dönmüşse!
. Bilmedi mi ki Allah gerçekten görür!
. İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz!
. O yalancı, o günahkâr alnı.
. Hadi çağırsın derneğini/kurultayını!
. Biz de çağıracağız zebanileri!
. Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş!
NOT:Lütfen anlayarak KURAN okuyun,okumayanlara da teklifte bulunun..Teşekkür ederim..
KALEM SURESİ
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
. Ki sen, cin tasallutuna uğramış değilsin; Rabbinin nimeti sayesinde,
. Senin için kesintisiz bir ödül var.
. Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin.
.Yakında göreceksin, onlar da görecekler,
. Hanginizmiş fitneye tutulan, deliren!
. Senin Rabbin, evet O'dur kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilen. Ve O'dur kimin doğruya ve güzele kılavuzlandığını en iyi bilen.
.O halde, yalanlayanlara itaat etme!
. İstediler ki sen, alttan alıp gevşek davranasın/yağcılık edesin de onlar da yağcılık etsinler/yumuşaklık göstersinler.
. Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı-alçak,
. Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,
. Hayrı engelleyen, sınır tanımaz-saldırgan, günaha batmış,
. Kaba/obur, bütün bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı.
.Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masalları!"
.Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz.
.Biz onları, o bahçe sahiplerini belalandırdığımız gibi belalandırdık. Hani, onlar sabaha çıktıklarında, bahçeyi mutlaka kesip biçeceklerine yemin etmişlerdi.
. Hiçbir istisna tanımıyorlardı.
.Ama onlar uyumaktayken, Rabbinden gelen bir dolaşıcı bahçeyi dolaştı da,
.O, simsiyah kesiliverdi.
.Sabaha çıktıklarında birbirlerine seslendiler:
."Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin."
. Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:
. "Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin!"
. Sadece engellemeye, şiddete güçleri yeten kişiler olarak erkenden vardılar.
. Fakat bahçeyi görünce: "Yahu biz yanlış gelmişiz." dediler.
. "Hayır, hayır! Biz mahrum edilenleriz."
.Ortancaları/ılımlı olanı şöyle dedi: "Ben size söylemedim mi? Tespih etseydiniz ya!"
. O zaman dediler ki: "Tespih ederiz seni, ey Rabbimiz! Gerçekten biz zalimler olduk."
. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
. "Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız."
. "Umarız, Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz de her şeyimizle Rabbimize yöneliriz."
. İşte böyledir azap! Âhiretin azabı ise gerçekten çok daha büyüktür. Ah! Bir bilselerdi!
.Biz, Müslümanları/Allah'a teslim olanları, suçlular/günahkarlar gibi yapar mıyız?
. Neniz var sizin, nasıl hüküm veriyorsunuz?
.Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi görüyorsunuz?
. Onda, keyfinize uyan her şeyi rahatça buluyorsunuz.
.Yoksa sizin lehinize üzerimizde kıyamete kadar uzanacak yeminler mi var da siz ne hükmederseniz oluverecek!
. Sor onlara: "Böyle bir şeye hangisi kefil?"
.Yoksa kendilerinin ortakları mı var? Eğer doğru sözlüler iseler, çığırıversinler ortaklarını!
.Baldırın çıplak kalacağı, secdelere çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar.
.Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.
. Bu sözü yalanlayanla beni baş başa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yakalayacağız.
.Bir ücret mi istiyorsun kendilerinden de onlar, bir borç altında eziliyorlar!
.Yoksa gayb, yanlarında da onlar mı yazıyorlar?
.Artık Rabbinin hüküm vermesi için sabret! Balığın dostu Yûnus gibi olma! Hani o, hıçkırıktan boğulur bir halde yakarmıştı.
. Fakat Rabbi onu seçilip yüceltti ve barışseverlerden yaptı.
. O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.
.Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler için bir öğütten başka şey değildir.
NOT: BİZ MÜSLÜMAN BİR TOPLUMUZ…LÜTFEN İNİŞ SIRASINA GÖRE TÜRKÇE KURAN MEALİ OKUYUN….TEŞEKKÜR EDERİM…
MÜZZEMMİL SURESİ
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
.Ey örtüsüne bürünen!
.Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
.Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
. Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
. Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir.
.Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır.
. Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et!
. Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan.
. Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!
. O günde ki yer ve dağlar sarsılır ve dağlar eriyip akan bir kum yığınına dönüşür.
. Biz size, üstünüze tanık olan bir resul gönderdik. Tıpkı Firavun'a bir resul gönderdiğimiz gibi.
.Ama Firavun, resule isyan etti de biz onu korkunç bir tutuşla tutuverdik.
. Eğer inkâr ve nankörlüğe saparsanız, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çeviren o günden nasıl korunacaksınız?
.Gök bile o yüzden parçalanır. O'nun vaadi gerçekleşmiştir.
.Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir.
. Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti.
O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun!
Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız.
Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.
NOT:Bu bir tekliftir...Lütfen iniş sırasına göre Türkçe KURAN meali okuyun..TEŞEKKÜR EDERİM..
MÜDDESSİR SURESİ
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...
. Ey örtüsüne bürünen!
. Rabbinin yüceliğini duyur!
. Temizle giysilerini!
. Uzaklaştır kendinden pisliği!
. Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!
. Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!
. O boruya üfürüldüğünde,
.İşte o gün çok zorlu, çok çetin bir gündür.
. Küfre batmışlar için hiç de kolay değildir.
. Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!
. Göz doyurucu oğullar verdim.
. Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.
. Tüm bunlardan sonra hırs ile daha da artırmamı istiyor.
. Hayır, iş sanıldığı gibi değil! O, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
. Ben onu dik bir yola süreceğim.
. Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
. Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı!
. Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?!
. Sonra baktı.
. Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.
. Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.
. Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."
. "İnsan sözünden başka bir şey değil bu."
. Bilir misin nedir Sekar?
. Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.
. İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o.
. Üzerinde ondokuz vardır onun.
. Biz, cehennem yârânını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir
imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir.
. Yemin olsun geceye, sırtını döndüğünde;
. Yemin olsun sabaha, ağarıp ışıdığında,
. Ki o gerçekten en büyüklerden biridir.
. İnsan için bir uyarıcıdır.
. Sizden, öne geçmek yahut arkaya kalmak/erken davranmak yahut gecikmek isteyen için.
. Her benlik öz kazancının bir karşılığıdır.
. Uğur ve bereket yârânı müstesna.
. Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,
. Suçlular hakkında:
. Cevap verdiler: "Namaz kılıp dua edenlerden değildik."
. "Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
. "Din gününü yalanlıyorduk."
. "Nihayet, tartışılmaz ve karşı çıkılmaz bilgi önümüze dikildi."
. Artık yarar sağlamaz onlara şefaatçilerin şefaati.
. Ne oluyor onlara da öğüt verip düşündüren şeyden yüz çeviriyorlar?
. Sağa-sola kaçışan yaban eşekleri gibidirler,
. Arslandan ürkmüşlerdir.
. İçlerinden her kişi de istiyor ki, kendisine açılıp saçılmış sayfalar verilsin.
. Hayır, öyle şey olmaz! Doğrusu şu ki, âhiretten korkmuyorlar.
. Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür.
. Dileyen düşünür onu, öğüt alır.
. Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur.
FATİHA SURESİ
Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...
. Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır
. Rahman'dır, Rahîm'dir O.
.Din gününün Mâlik'i, sultanıdır O...
. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
. Dosdoğru giden yola ilet bizi...
. Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa
saplanmamışların yoluna...
NOT: Biliyoruz ki uydurulan her tür din insan yaşantısına ve toplumuna zarardır. Doğruyu bulmamız için lütfen iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okuyalım..Okuduktan sonra da okunması için teklifte bulunalım…TEŞEKKÜR EDERİM…
TEBBET SURESİ
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
. Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!
.Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
. Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;
.Karısı da,
. Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...
NOT: Sizlerden iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini okumanızı rica ediyorum.. TEŞEKKÜR EDERİM…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder