79 - Me’âric Suresi


79 - Me’âric Suresi 

               Rahman Rahim Olan ALLAH'ın Adıyla
. Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu. 
. Küfre sapanlar içindir o. Yoktur onu savacak. 
.Yükselme boyutlarının/derecelerinin sahibi Allah'tandır o. 
. Melekler ve Rûh, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler O'na. 
. Artık güzel bir sabırla sabret! 
. Onlar onu çok uzak görüyorlar. 
. Biz ise onu çok yakın görüyoruz. 
. O gün gök, erimiş bir maden gibi olur. 
. Dağlar, atılmış, renkli yün gibi olur. 
. En yakın dostlar birbirlerinin halini sormaz/bir dost bir dostundan bir şey isteyemez. 
. Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister. 
. Eşini, kardeşini, 
. Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini. 

.Ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmayı ister. 
. Hayır, hayır! O, alevlenen bir ateştir. 
. Yakar-kavurur deriyi/koparıp götürür kolu-bacağı. 
. Çağırır, sırtını dönüp uzaklaşanı, 
.Toplayıp kasada yığanı/depolayanı. 
. İşin gereği şu ki insan; 

aceleci/hırslı/sabırsız/ tahammülsüz yaratılmıştır. 
.Kendisine kötülük/hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır. 
. Kendisine hayır ve nimet 
ulaşınca ondan başkalarının yararlanmasına engel olur. 

. Namazlarını/dualarını yerine getirenler müstesna. . Bunlar, namazlarında/dualarında süreklidirler. 
. Bunların mallarında belirli bir hak vardır: 

. Yoksul ve yoksun için. 
. Bunlar, din gününü içtenlikle doğrularlar. 

. Bunlar, yalnız Rablerinin azabından ürperirler. 

. Gerçekten de Rablerinin azabı 
emin olunmayacak bir azaptır. 
. Bunlar, cinsiyet organlarını 
titizlikle korurlar. 
. Ancak onlar, eşleriyle, akitlerinin sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. 
. Kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir. 
.Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve 
ahitlerine sadık kalırlar. 
. Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar. 
. Ve bunlar, 
namazlarını/dualarını korurlar. 




. İşte bunlar cennetlerde ikram göreceklerdir. 
. O nankörlere ne oluyor ki, sana 
doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar; 
. Sağdan ve soldan parçalar halinde. 
. Onlardan herbiri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor? 

. Hayır, ummasınlar! Gerçek şu ki biz onları, bildikleri şeyden yarattık. 
. İş, onların sandığı gibi değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin olsun ki, biz gerçekten gücü yetenleriz; 
. Onları kendilerinden daha üstün olanlarla değiştirmeye... Ve biz önüne geçilebilecekler değiliz. 
. Bırak onları! Dalsınlar, 
oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar. 
. O gün, kabirlerden fırlayarak 
çıkarlar. Dikilmiş putlara doğru akın akın gider gibidirler. 
. Gözleri yere eğik; bir zillet 
kuşatmıştır onları. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan. 

Not:Lütfen anlayarak, ALLAH'ın biz insanlara gönderdiği Kuran'ı okuyalım.Okunması için de teklifte bulunalım.Teşekkür ederim.

                                                     

Hiç yorum yok: