100..Talâk Suresi

   100- Talâk Suresi  

                                        

              Rahman Rahim Olan ALLAH’ın Adıyla                                             
. Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız 
zaman iddetlerine doğru boşayın ve iddeti 
iyi sayın! Rabbiniz olan Allah'tan sakının! Onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Apaçık ve belgeli bir yüzsüzlük yapmaları durumu müstesna. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. 
Allah'ın sınırlarını çiğneyen kendi benliğine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra yeni bir iş/oluş ortaya çıkarır.
. Sürelerini doldurma noktasına geldiklerinde o kadınları ya örfün gerektirdiği biçimde tutun 
yahut da yine örfün gerektirdiği şartlarla onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de tanık tutun. Tanıklığı Allah için tam bir biçimde yapın. Allah'a ve âhiret gününe inanan kişiye işte bu şekilde öğüt verilmektedir. Kim Allah'tan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu nasip eder.
. Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter! Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.
. Âdetten kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. Hiç 
âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe olan kadınların süreleri ise 
yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan sakınırsa, O ona işinde bir kolaylık nasip eder.
. İşte bu, Allah'ın size indirmiş olduğu emridir. Kim Allah'tan sakınırsa O, onun çirkinliklerini örter ve onun ödülünü büyütür.
. O kadınları, imkânlarınız ölçüsünde, barındığınız yerin bir kısmında barındırın. Onları baskı altında tutmak için 
onlara zarar verme yönüne gitmeyin. Eğer 
hamile iseler yüklerini bırakıncaya kadar onlara nafaka verin. Eğer sizin için çocuk emziriyorlarsa, ücretlerini de verin. Aranızda örfe uygun biçimde konuşup tartışın. Eğer anlaşmakta 
zorluk çekerseniz o zaman, doğmuş olan çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir.
. Geniş imkâna sahip olan bu geniş 
imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü 
ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
. Nice kentler vardı ki, azgınlık edip Rabbinin ve O'nun resullerinin emrinden çıktılar da biz onları çok zorlu bir hesaba çektik ve 
onlara, görülmemiş bir azapla azap ettik.
. Böylece onlar, yaptıklarının vebalini 
tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.
. Allah onlar için şiddetli bir azap hazırladı. 
Artık Allah'tan korkun, ey iman etmiş akıl ve gönül sahipleri! Allah size bir Zikir/bir 
uyarıcı/bir düşündürücü indirmiştir.
. Bir elçi indirmiştir ki, iman edip barışa/hayra yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için Allah'ın ayetlerini açık-seçik 
okur. Allah'a inanıp barışa/hayra yönelik bir iş yapanı Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Böyleleri, orada sürekli kalacaklardır. Allah böylesi için rızkı gerçekten güzelleştirmiştir.
 . Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de 
onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın 
her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.


NOT:  Biliyoruz ki uydurulan her tür din insan yaşantısına  ve toplumuna zarardır. Doğruyu bulmamız için lütfen başlangıçta iniş sırasına göre TÜRKÇE KURAN mealini anlayarak okuyalım..Okuduktan sonra da okunması için teklifte bulunalım…TEŞEKKÜR EDERİM…

                                   

 


Hiç yorum yok: