44.. MERYEM Suresi

 44.. MERYEM Suresi

                                               
                    Rahman Rahim ALLAH'ın Adıyla
             
               . Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. 
. Rabbinin rahmetinin, Zekeriyya kuluna 
                                              
anılışıdır bu... 
. Hani o, Rabbine gizli bir sesle
seslenmişti de,   
. Şöyle demişti: "Rabbim, işte karşındayım. Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma/senin için çağrı yapma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht/zorluk ve şiddet yanlısı olmadım." 
. "Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa kısır. O halde, katından bana bir dost bağışla; 
. Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle, Rabbim." 
. Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi 
adaş yapmadık. 
. Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım." 
. "Bu budur." dedi. Rabbin şöyle buyurdu: "Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım." 
. Dedi: "Rabbim, bana bir işaret ver." 
Cevap verdi: "İşaretin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşmamandır." 
. Bunun üzerine Zekeriyya, yakarış yerinden ayrılıp halkının karşısına geçti ve onlara "Sabah-akşam tespih edin" diye işaret verdi. 
. "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona 
daha sabi iken hikmet verdik. 
. Katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. Korunan biriydi o. 
. Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil. 
. Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün. 
. Kitap'ta Meryem'i de an. Hani o, 
ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir mekâna çekilmişti. 
. Onlarla arasına bir perde çekmişti. Biz de rûhumuzu ona göndermiştik de o 
kendisine sapasağ
lam bir insan şeklinde görünmüştü. 
. Meryem demişti: "Ben senden, Rahman'a sığınıyorum. Takva sahibi biriysen dikkatli ol." 
. Rûh dedi: "Ben, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir oğlan bağışlamak için buradayım." 
. Dedi: "Benim nasıl oğlum olur; bana 
herhangi bir insan dokunmadı. Ben bir kahpe de değilim." 
. Dedi: "İşte böyle! Rabbin buyurdu ki: "O benim için çok kolaydır. Böyle olması onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamız içindir. Hükme bağlanmış bir iştir bu." 
. Ona gebe kaldı. Ardından da onunla uzak bir mekâna çekildi. 
. Nihayet doğum sancısı onu, bir hurma ağacının kütüğüne götürdü. "Ah dedi, 
keşke daha önce ölseydim, keşke unutulup gitseydim." 
. Altından ona şöyle seslendi: "Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi." 
. "Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir."
. "Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: 
"Ben Rahman için oruç adadım. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konuşmayacağım." 
. Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. 
"Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!" 
. "Ey Harun'un kızkardeşi! Baban kötü bir adam değildi. Annen de bir kahpe değildi." 
. Meryem, çocuğa işaret etti. Dediler: "Beşikteki bir sabiyle nasıl konuşuruz?" 
. Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı." 
. "Beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı/duayı, zekâtı önerdi." 
. "Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı." 
. "Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün." 
. İşte Meryem'in oğlu İsa budur! Hakkında 
kuşku ve çelişmeye düştükleri şeyin doğrusu bu sözdür. 
. Bir oğul edinmek Allah'a asla yakışmaz. 
O'nun şanı yücedir. Bir iş ve oluşa karar verdi mi, ona sadece "Ol!" der, o hemen oluverir. 
. Şüphesiz, Allah, benim de Rabbimdir, 
sizin de Rabbinizdir. O halde O'na ibadet edin. Dosdoğru yol budur. 
. Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa 
düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline! 
. Bize gelecekleri gün neler işitecekler, 
neler görecekler! Fakat o zalimler bugün, açık bir sapıklık içindedirler. 
. Sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır. 
. Yeryüzüne ve üzerindekilere biz mirasçı olacağız, biz! Ve bize döndürülecekler. 

. Kitap'ta İbrahim'i de an. O, 
özü-sözü doğru bir peygamberdi. 
. Hani, babasına demişti ki: "Babacığım; 
işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?" 
. "Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim!" 
. "Babacığım, şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan Rahman'a isyan etmişti." 
. "Babacığım, ben sana Rahman'dan bir azap dokunmasından, böylece şeytanın dostu haline gelmenden korkuyorum!" 
. Babası dedi: "Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey İbrahim! Eğer bu işe 
son vermezsen, vallahi seni taşlarım! Uzun bir süre uzak kal benden!" 
. Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkârdır." 
. "Sizden de Allah dışındaki yakardıklarınızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua edeceğim. Umarım, Rabbime yakarışımla/Rabbim için çağrımda bahtsızlığa/eşkıyalığa düşmem." 
. İbrahim, onlardan ve Allah dışında kulluk ettiklerinden uzaklaşınca, ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık ve hepsini peygamber yaptık. 
. Onlara, rahmetimizden nimetler bağışladık. Ve kendileri için yüksek bir doğruluk dili oluşturduk. 
. Kitap'ta Mûsa'yı da an. Çünkü o, içtenlik ve dürüstlüğe erdirilmişti 
ve o bir resul, bir peygamberdi. 
. Ona Tûr'un sağ tarafından seslendik. Onu, fısıldaşan kimse kadar yaklaştırdık. 
. Rahmetimizden ona kardeşi Hârun'u bir peygamber olarak armağan ettik. 
. Kitap'ta İsmail'i de an. Çünkü o, vaadinde sadıktı; bir resuldü, bir peygamberdi. 
. Ailesine namazı/duayı, zekâtı emrederdi. Rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir kişiydi. 
. Kitap'ta İdris'i de an. Çünkü o, özü-sözü tam uyuşan bir kişiydi, 
bir peygamberdi. 
. Onu yüce bir mekâna yükselttik. 
. İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.
. Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki; 
namazı/duayı yitirdiler, şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cezasını bulacaklardır. 
. Tövbe eden, iman edip hayra ve barışa 
yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar. 
. Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, 
O'nun vaadi yerine gelir. 
. Orada boş lakırdı değil, yalnızca "Selam!" işitirler. Orada kendilerinin sabah, akşam, rızıkları da hazırdır. 
. Kullarımızdan takva sahibi olanları mirasçı yapacağımız cennet işte budur. 
. Biz sadece Rabbinin emrini indiririz/biz ancak Rabbinin emriyle ineriz. Önümüzdeki, arkamızdaki ve bunlar arasındaki her şey O'nundur. Rabbin asla unutkan değildir. 
. Göklerin, yerin ve bunlar arasındaki şeylerin Rabbidir O. O'na 
ibadet et ve O'na ibadette sabırlı ol. O'na adaş olacak birini biliyor musun? 
. Diyor ki insan: "Öldüğüm zaman diri olarak tekrar çıkarılacak mıyım?" 
. Hatırlamıyor mu insan; o daha önce hiçbir şey değilken, onu biz yarattık. 
. Rabbine yemin olsun ki; onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra 
hepsini diz çökmüş halde cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız. 
. Sonra her gruptan, Rahman'a karşı kafa tutmada daha şiddetli davrananlar kimlerse, onları ayıracağız. 
. Elbette ki biz, oraya girmeye daha layık olanların kimler olduğunu herkesten iyi biliriz. 
. İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse 
yoktur. Bu, Rabbin üzerinde kesinleşmiş bir hükümdür. 
. Sonra biz, korunup sakınanları 
kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız. 
. Onlara ayetlerimiz açık-seçik okunduğunda, inkâr edenler inananlara şöyle derler: "İki zümreden hangisi makamca daha üstün, meclisce daha güzel?" 
. Onlardan önce nice kuşaklar helâk ettik ki, 
malca ve manzaraca daha alımlıydılar. 
. De ki: "Her kim sapıklıkta ise Rahman ona iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni, azabı veya kıyametin kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraflarca daha zayıf olanın kim olduğunu bilecekler." 
. Allah, doğru yolda olanların hidayetini artırır. Barışa ve hayra yönelik kalıcı işler, Rabbin katında sevapça daha üstün, sonuç bakımından daha hayırlıdır. 
. Ayetlerimizi inkâr edip, "Bana mal da
evlat da kesinlikle verilecek." diyeni 
gördün mü? 
. Bu adam gaybı mı öğrendi, yoksa Rahman katında bir söz mü aldı? 
. Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız. 
. O dediklerine biz vâris olacağız. Kendisi bir başına bize gelecek. 
. Kendilerine onur ve destek olsunlar diye Allah dışında ilahlar edindiler. 
. Hayır, hayır! Onlar, onların ibadetlerini inkâr edecekler ve onların aleyhinde düşman kesilecekler. 
. Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar. 
. Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz. 
. Gün olur, o sakınanları biz, Rahman'ın 
huzurunda heyet halinde toplarız. 
. Suçluları da susuz ve yaya olarak cehenneme sevk ederiz. 
. Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkânı bulamazlar. 
. "Rahman çocuk edindi." dediler. 
. Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada bulundunuz. 
. Bu söz yüzünden neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek;
. Rahman için çocuk iddia ettiklerinden ötürü. 
. Rahman'a çocuk edinmek yakışmaz. 
. Göklerde ve yerde bulunan herkes, Rahman'a kul olarak gelecektir. 
. Yemin olsun, O onların hepsini kuşatmış ve tamamını tek tek saymıştır. 
. Ve onların hepsi kıyamet günü O'na tek tek gelecektir. 
. İman edip hayra ve barışa yönelik işler 
yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır. 
. Biz onu; senin dilinle kolaylaştırdık ki, 
sakınanları onunla müjdeleyesin, inatçı bir kavmi de onunla uyarasın. 
. Biz onlardan önce de nice kuşakları helâk 
ettik. Onlardan herhangi birini hissediyor musun, yahut onların bir iniltisini duyuyor musun? 

Not:ALLAH insanların bilmesi gerekenleri Kuran'da anlatmıştır.Lütfen Arapça bilmiyorsanız mealini anlayarak okuyun.Teşekkür ederim.





Hiç yorum yok: