61..FUSSİLET Suresi
. Rahman ve Rahîm'den indirilmedir bu.... Bilgi ile donanmış bir toplum için ayetleri, Arapça bir Kur'an halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu.
. Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.
. Dediler ki: "Bizi çağırdığın o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda
. Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.
. Dediler ki: "Bizi çağırdığın o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda
. De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım.
İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!
. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.
. De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz?
. De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz?
. O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan
dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere...
. Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de
. Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de
ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
. Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.
. Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz."
. Âd toplumu yeryüzünde haksız bir biçimde büyüklük tasladı da şöyle dediler: "Bizden daha
güçlü kim var?" Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın, evet O'nun, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Bunlar, bizim ayetlerimize de karşı çıkıyorlardı.
. Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiretin azabı elbette ki daha rezil edicidir. Üstelik onlar hiçbir yardım da görmeyeceklerdir.
. Semûd'a gelince, biz onlara kılavuzluk ettik ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Bunun üzerine, kazandıkları yüzünden, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.
. Semûd'a gelince, biz onlara kılavuzluk ettik ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Bunun üzerine, kazandıkları yüzünden, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.
. İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı.
. Gün olur, Allah'ın düşmanları, düzenli bir biçimde bir araya toplanıp ateşe sürülürler.
. Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri,
. Gün olur, Allah'ın düşmanları, düzenli bir biçimde bir araya toplanıp ateşe sürülürler.
. Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri,
. Derilerine: "Aleyhimizde neden tanıklık
ettiniz?" derler. Derileri derler ki: "O her şeyi konuşturan Allah konuşturdu bizi. Hani, sizi ilk seferinde de O yaratmıştı ya! Ve siz O'na döndürüleceksiniz."
. Siz, işitme gücünüzün, gözlerinizin, derileriniz aleyhinize yapacağı tanıklıktan gizlenmiyordunuz. Tam aksine siz, yaptıklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
. İşte, Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.
. İşte, Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.
. Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok, eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.
. Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla çevreleyip sardık da onlar,
. Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla çevreleyip sardık da onlar,
önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü
gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz, bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardı.
. İnkâr edenler dediler ki: "Şu Kur'an'ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz."
. İnkâr edenler dediler ki: "Şu Kur'an'ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz."
. Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız!
. İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir.
. İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir.
. O küfre sapanlar şöyle diyecekler: "Rabbimiz,
cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki, onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağıda kalanlardan olsunlar."
. Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler: "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin."
. "Biz sizin, dünya hayatında da âhirette de dostlarınızız. Cennette sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada sizin için istediğiniz her şey var.
. "Gafûr ve Rahîm Allah'tan bir ikram olarak..."
. Allah'a çağırıp/yakarıp hayra ve barışa yönelik
. "Gafûr ve Rahîm Allah'tan bir ikram olarak..."
. Allah'a çağırıp/yakarıp hayra ve barışa yönelik
iş yapan ve "Ben, Müslümanlardanım/Allah'a teslim olanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?!
. Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz!
Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
. Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz.
. Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni
. Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni
. Gece ve gündüz, Güneş ve Ay onun ayetlerindendir. Eğer sadece Allah'a
. Eğer büyüklük taslarlarsa bilsinler ki, Rabbin
. Sen, toprağı huşû halinde boynu bükük görüyorsun ya, işte o da Allah'ın ayetlerindendir. Onun üzerine suyu indirdiğimizde, o titrer ve kabarır. Hiç kuşkusuz, onu dirilten Muhyi ölüleri de mutlaka diriltecektir. O, her şey üzerinde güç sahibidir.
. Ayetlerimiz hakkında eğri ile doğruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. Şimdi, ateşin içine atılan mı hayırlıdır, kıyamet günü güven içinde gelen mi? Dilediğinizi yapın. O, yapıp ettiklerinizi iyice görmektedir.
. Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır.
. Bâtıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından. Hakîm ve Hamîd Allah'tan bir
. Bâtıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından. Hakîm ve Hamîd Allah'tan bir
. Senin için söylenen, senden önceki resuller için söylenenden başka şey değildir. Hiç kuşkusuz,
. Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık,
elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi?/Arap'a yabancı dil mi?/ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan seslenilmektedir."
. Yemin olsun, biz Mûsa'ya Kitap'ı verdik de onda ihtilafa düşüldü! Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Hiç kuşkusuz, onlar, Kur'an hakkında, sürekli işkillendiren bir kuşku içindedirler.
. Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi
. Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır.
Onun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz."
. Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
. İnsan, hayır istemekten/hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şey
. İnsan, hayır istemekten/hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şey
. Eğer kendisine dokunan bir zorluktan/zarardan sonra bizden bir rahmet tattırsak, yemin olsun, şöyle diyecektir: "Bu benim hakkım! Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülmüş olsam da şüphesiz, O'nun katında benim için şaşmaz güzellikler vardır." Yemin olsun, biz o nankörlük edenlere, yapıp ettiklerini haber vereceğiz. Yemin olsun, o çetin azabı onlara tattıracağız!
. İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan
. İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan
. De ki: "Söyleyin bakalım, o Kur'an Allah katından ise, siz de onu inkâr ettinizse/onun
. Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz benliklerinin içinde göstereceğiz. Ta ki, onun hak olduğu kendilerine ayan-beyan belli olsun. Kendisinin her şey üzerinde bir tanık oluşu, senin Rabbine yetmez mi?
. Dikkat edin, onlar Rablerine kavuşma konusunda bir şüphe içindedirler. Gözünüzü açın! Allah Muhît'tir, her
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder